“SAHTE DİPLOMA” YERİNE “UCUZ AMA GERÇEK DİPLOMA” VERSEK NASIL OLUR?

MECLİS'TE KOMİTE KURULDU. ÜNİVERSİTELERİ ARAŞTIRACAK... BU KOMİTENİN BAŞINDA İSE KONU İLE DOĞRUDAN İLİŞKİLİ OLABİLECEK BİR MİLLETVEKİLİ BULUNACAK!

0
blank

Kimilerinin diploması sahtedir; kimilerinin usulsüz alınmıştır. Meclis’te kurulan araştırma komitesi konuyu araştıracaktır.

Dakika bir, gol bir! Araştırma komitesi başkanlığına, konuyla “ilgili olan” biri getirilmiştir. Belki de bu işten en fazla O, anlıyordur. O kadar iyi anlıyor ki uzun yıllar Eğitim Bakanlığı’na bağlı Yüksek Öğretim Dairesi Müdürlüğü yapmıştır. Altında imzası olmasa bile pek çok üniversite diplomasının bakanlık tarafından onaylanmasına aracılık etmiştir. Şimdi sahte diploma dağıtmakla suçlanan üniversitenin yöneticisi olan kişinin hem “köylüsü”; hem de bakanlığı sırasında ona hizmet etmiş müdürlerden birisidir.

Kuzuyu kurda teslim etmiş gibi bir durumdayız! Keşke, Meclis’te üniversitelerle ilgili olan bütün milletvekillerini bu komiteye doldurmuş olsalardı. Böylece her şey daha kolay olacak; olay süratle “temize havale” edilebilecekti!

Sahte diploma gibi polisiye bir olayı soruşturmayı bile beceremeyen bir yapımız var… Bu durumda üniversitelerimizde “usulüne uygun” olarak dağıtılan diploma ve unvanları araştırmayı ummamak gerekir. Derslere gittin mi; gittin! Sınavlara girdin mi; girdin! Parayı ödedin mi; ödedin! Al sana bir diploma! Hakkındır!

blank
KUZEY KIBRIS’TA OLDUĞU GİBİ TÜRKİYE’DE DE DİPLOMALARIN AKADEMİK ÜNVANLARIN TARTIŞMA KONUSU OLDUĞU GÖRÜLÜYOR. TİCARET BAKANI BOLAT’IN DOÇENTLİK JURİSİNDE GÖRE YAPAN PROFESSÖRÜN İSYANI ÇOK ŞEY ANLATIYOR ASLINDA…
……………………………………………………

Yüksek öğrenimdeki sahte diploma olaylarından arınma süreci sonunda bazı kişileri mahkum ederek sistemi “temize çıkaracağımıza” kuşku duymuyorum aslında… Bu sürecin sonunda şöhretimizi kurtaracak ve hatta “sahteciliğe geçit vermiyor” olmak nedeniyle şöhretimize şöhret katacağız! Sahtelerini ayıklayarak “usulüne uygun”, yani derslere giderek ve para ödeyerek alınan diplomaları kutsamış olacağız.

Bu ortamdan süzülerek gelen kamu görevlisi, mühendis veya tıp doktoru gibi yurttaşlarımızdan kaliteli hizmet almayı sürdürürken bütün dünyaya “kolay erişilebilir ama gerçek” diplomalar sunarak sürümden kazanmaya devam edeceğiz.

Bu açıdan baktığımızda da Meclis’teki araştırma komitesinin yetersiz kalacağını görmek gerekiyor. Meclis’te üniversitelerle ilgili ve hatta “doğrudan ilgili” daha başka milletvekillerimiz de vardır. İlgisiz ve hatta bilgisiz olanları atıp yerlerine bu “ilgili ve bilgili” milletvekillerini koymakta büyük yarar vardır sanırım… Böylece hedefe daha kolay ve daha kestirmeden ulaşmış olabiliriz…

Nasıl olmasa biz bir üniversite ve bilim adasıyız! Kapılarında üniversite tabelası olan dükkanları çoğaltabilir; ellerindeki diplomalar polis soruşturmasına konu olmayacak bilim insanları yetiştirebiliriz.

Şaka bir yana; KKTC’deki diploma skandalının üniversitelerin top yekûn yenilenmesine vesile olmaması büyük bir fırsatın kaçırılmasıdır. Meclis komitesi zaten “idari ve mali denetim sistemini” araştırmak amacıyla kurulmuştur. Ülkemizde yaşanan hastalık ise akademik seviyesi yeterli olmayan insanları diploma ile donatma hastalığıdır. Öyle görülüyor ki bundan rahatsızlık duyanlarımız pek azdır ve bu soruna çözüm aramak gibi bir gailemiz de yoktur.

Göreceğiz… Üniversite sektörümüzün niteliksiz diplomalar üreterek nasıl bir geleceğe ulaşacağını hep birlikte göreceğiz.

Bu niteliksiz diplomalar cennetinde yaşayabilmek için herkesin kendisini koruması gerektiğini söylemeye ise elbette gerek bile yoktur!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz