ORMANLARI SADRAZAM MI YAKTI?

0
blank

Son günlerde 20 kadar yangın meydana geldi. En tahrip edici Tepebaşı’ndaki oldu. Yüzlerce yıllık zeytin ağaçlarının yanması, “toplumsal bir travma” etkisi yaptı. 

Tepebaşılı Sadrazam, yangından bir gün sonra, arabasında yakacak ile yakalandı. Görgü tanıkları, Sadrazam’ın yol kenarında yangın çıkarmaya çalıştığını da ifade ediyor.

Kamuoyu, her zaman linç edecek birini arar… Bu, onun doğasında var ki, “günah keçisi” diye bir kavram üretmişiz… Bütün günahları bir keçiye yükleyip kurtulmaya çalışırız.

Yangınların günah keçisi de Sadrazam…

MÜDAHALE YETERSİZ

Yok öyle bir şey! 

Kısa sürede çıkan bunca yangının sorumlusu elbette Sadrazam değildir. Kaldı ki, biz yangınların çıkması ile değil, çıkan yangınların büyümeden söndürülmesi ile ilgiliyiz. 

Çıkacağı zaten bilinen arazi yangınlarına müdahalede neden yetersiz kalıyoruz?

Bizim yanıt aradığımız esas soru budur!

Son olarak bir TV programında meydana çıktı ki, 2009 yılında ormanlara kurulan elektronik erken uyarı sistemi birkaç yılda çökmüş ama yenilenmemiştir. Kimi iddialara göre bu sistem 40-50 bin Euro, kimi iddialara göre 1.5 milyon Euro’dur. Ne olursa olsun, helikopter almaktan da, yüzlerce eleman istihdam etmekten de ucuz olduğu ortadadır. Böylesine ucuz ve uygun bir sistemi bile yaşatamadık.

KÖK NEDENLER NELERDİR?

Olayların ortaya çıkmasında etkili olan nedenlerin kökeninde de başka bazı nedenler vardır: Kök nedenler… Nedenlerin nedenleri!

blank
SADRAZAM: Tepebaşı’nda yangın çıkarmaya çalışmakla itham edilen Sadrazam, kamu yönetiminde neler olduğunu anlamak için etkili bir örnek olabilir. Kıb-Tek’te çalıştığı açıklanan Sadrazam’ın işe nasıl girdiği ve nasıl çalıştığı irdelense, orman yangınlarının neden önlenemediğini saptamak için de yararlı olacak bilgiler elde edilebilir.

Orman yangınlarına müdahalede yetersiz kalıyorsak nedeni, erken uyarı sistemimiz olmamasıdır. Erken uyarı sistemimizin olmamasının nedeni, bu sistemi ihmal etmemiz ve çürütmemizdir. Peki, bunun nedeni nedir?

Bizi biraz olsun düzeltecek veya orman yangınlarını azaltacak şey; bu son sorunun yanıtını bulmak ve saptayacağımız bu “kök nedeni” ortadan kaldırmaktır.

Çok açık… Kamu yönetimindeki laçkalık; kamu kaynaklarının verimsiz kullanımı; kamu yönetiminde iş takibi ve etkinlik artırıcı önlemlerin olmaması; kamu yönetiminin tepesini oluşturan siyasi mekanizmanın etkili çalışmaması… 

Napolyon’un parası gibi bir şey: Kamu, kamu, kamu…

KÖK NEDEN: KAMUDAKİ ETKNSİZLİK!

Kuzey Kıbrıs’taki pek çok sorun gibi orman yangınlarının önlenememesinin nedeni de kamunun etkin çalışmamasıdır. 

Bugün, kamu yönetiminde üstte veya altta çalışan binlerce kişinin günlük hayatındaki birinci önceliği, üstlendiği sorumlulukları nasıl yerine getireceği değil; bulunduğu görevden nasıl kişisel çıkarlar elde edeceğidir. Değişmesi gereken şeylerin başında bu gelmektedir: İşini yapan kalacak; yapamayan gidecek!

Kapağı devlette attığınız zaman ömrünüzün sonuna kadar kalamayacaksınız; işinizi yaptığınız sürece kalacak; kendinizi geliştirdiğiniz zaman terfi edeceksiniz. Kamuyu kurtaracak olan da bu prensibin yerleştirilip çalıştırılmasıdır.

Ormanları Sadrazam yok etmedi! 

Ormanların yok olmasının nedeni, yangınları önlemekte ve müdahale etmekte yetersiz kalan kamu yönetimidir.

Çıkardığı yasalara uymayan kamu yönetimidir.

AB’den veya Türkiye’den alınan yardımlarla oluşturulan sistemleri yaşatamayan kamu yönetimidir.

Yanlış kişileri istihdam eden de kamu yönetimidir.Bizi kurtaracak olan şey, kamu yönetiminde yapacağımız değişimdir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz