NORMAL BİR ÜLKE OLDUĞUMUZU DÜŞÜNMEK, DİRENME GÜCÜMÜZÜ ARTIRACAKTIR

HABERCİ yazarı Hasan Erçakıca, bugün bir hayal kurarak Covid-19 virüsüne karşı nasıl mücadele ettiğimizi anlattı. Hayaller güzel... Hayal kurmak da mı güzel?

0
blank

Dünden beri hükümetin maaş desteği programını tartışıyoruz. 

Kaç haftadır, yoksullara yemek veya yiyecek desteği yaparak ön plana çıkmaya çalışanlar var ama bu krizin bir-iki ay daha uzaması durumunda bu insanların açlıktan ölmeyeceğini garanti eden kimse yok.

Virüs hakkında da tereddütlüyüz. Kimisi 15 bin test yapalım diyor; kimisi bunun işe yaramayacağını ilan ediyor.

Kimimiz Türkiye’den gelen yardımlara dikkat çekerken, Cumhurbaşkanı Akıncı, Rum tarafından sağlanan ama işe yarayıp yaramadığı belli olmayan ve sonunda KKTC’de de bol miktarda bulunduğu anlaşılan bir ilaçtan 2 bin kutu temin etmiş olmayı önemsiyor ve bizzat duyuruyor.

24 saat evde kapalıyız. Bütün günü bunlarla geçiriyoruz.

Zor günler bunlar… Bu zorluğu hafifletebilmek için biraz da olsa hayal kurmayı öneriyorum.

VİRÜS HAKKINDA TEK SES

Öncelikle bu virüs belasını kafamızdan atmak lazım…

Ülkemizde bulunan bilim insanlarının biraraya geldiklerinidüşlüyorum. Aralarından en yetkinlerini yine onlar belirlediler. Türkçeyi en iyi kullananlar, medya aracılığı ile halkı bilgilendirmegörevini üstlendiler. En kıdemlilerinden biri Türkiye’deki bilim kurulu ile temasetmeyi üstlendi. Oradaki hocalar ile oldukça yakın ilişkileri var…

Meslek örgütü yöneticileri, üyelerini bu konuda bilgilendirmek ihtiyacını karşılamak için haftalık seminerlerdüzenliyorlar. Artık her Cumartesi sabahı Tabibler Birliği salonu doktorlar ile dolup taşıyor; son gelişmeleri ve virüs hakkında toplanan bilgiler ile tedavi yöntemlerini dinliyorlar. Video konferans yöntemi ile Türkiye’deki hocalarından bilgi alıyorlar.

Sağlık Bakanlığı, sadece bulaş ile ilgili değil, sağlık kapasitesinin artırılması ile ilgili bilgileride günlük olarak paylaşıyor. Solunum cihazlarımızın yakında iki kat artacağını; test kitlerinin 10 gün içinde adaya ulaşacağını öğreniyoruz.

EKONOMİK DESTEKLER

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, salgın tehlikesinin ortaya çıktığı ile günlerde açıklama yapmış ve işsiz kalacak olanlara işsizlik ödeneğini bağlama sürecinin kısaltıldığını duyurmuştu. Hükümet kararı ile kapanan işyerlerinin çalışanlarına verilecek işsizlik ödeneğinin ilki bu hafta dağıtılıyor. İstismara geçit yok; açık olduğu halde ciroları düşen işyerlerinden çıkarılacak işçilerin çalışmadıklarını isbat etmeleri istenecek.

Çalışanlara bir müjde de İhtiyat Sandığı’ndan geldi.İsteyenler birikimlerinin %20’sini hemen alabilecek. İhtiyat Sandığı açıklamasında, “Bu para işçinin kendi parası ve adı üstünde ‘ihtiyat’! Bugünler için biriktirilen parayı bugün kullanmayacağız da ne zaman kullanacağız?”denildi.

Belediyeler yoksul ailelere iaşe dağıtıyor. Belediyeler Birliği Başkanı, yaptığı açıklamada, gerçekten ihtiyaçlı olduğu saptanan aileler için hazırlanan kolilerin iki ay süreyle haftada bir olacak şekildedağıtılacağını duyurdu.

Kızılay ve Vakıflar İdaresi, adada kayıtsız olarak çalışan ve şimdi gelirsiz kalan işçiler ile yabancı öğrencilere günde bir kez de olsa sıcak yemekvermeye başladı. Bunun için öncelikle Lefkoşa, Gazimağusa ve Girne’deki otoparklarda yemek çadırları kuruldu.

YÖNETİMDE UYUM

Olağanüstü durum ilan edilmesi önerisi hükümet tarafından kabul edilmeyen Cumhurbaşkanı, Başbakan’ı ziyaret ederek çalışmalar hakkında bilgi aldı.Cumhurbaşkanı, Başbakanlıktan çıkışında verdiği demeçte, “Sağolsun arkadaşlar olağanüstü durum ilan etmediler ama olağanüstü bir şekilde çalışıyorlar.Ben de bazı görüşlerimi onlarla paylaştım. Bunları kamuoyuna duyurmak ihtiyacı hissetmiyorum. Bakanlar Kurulu değerlendirecek; uygun gördüklerini uygulamaya koyacak” dedi.

Başbakan ise Cumhurbaşkanı’nın ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek çok faydalı görüşler dinlediklerini, bu görüşleri Bakanlar Kurulu’na taşıyarak değerlendirilmesine fırsat vereceğini açıkladı.

TÜRKİYE İLE DAYANIŞMA

Cumhurbaşkanı, Başbakanlık’tan ayrılmadan önce Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir telefon görüşmesi yaptığını ve Türkiye’deki mücadeleden fırsat bulunur bulunmaz KKTC’deki sağlık altyapısı ve acil ekonomik önlemler konusunda biraraya gelmeyi kararlaştırdıklarını da duyurdu. “Malum, bizde yetki hükümette; Türkiye’de ise Cumhurbaşkanı’ndadır. Bu nedenle Sayın Cumhurbaşkanı ile sürekli görüşerek onların tutumunu Sayın Başbakan’a aktarıyorum. Belki 10 gün içinde Sayın Başbakan ile birlikte Ankara’ya gitmemiz de sözkonusu olabilir”diyerek Türkiye ile ilişkiler konusunda bilgi veren Cumhurbaşkanı, Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyenve Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadisile de sürekli temas halinde olduğunu ve “bugünler siyasi farklılıkları değil, Covid-19’u nasıl yeneceğimizin konuşulduğu günlerdir. Umarım bu işbirliğini salgın tehlikesi geçince de sürdürür ve Kıbrıs sorununun çözümünü de böylece sağlamış oluruz”diyerek memnuniyetini ifade etti.

HAYAL KURMAK

Olacak şey var; olamayacak şeyler var!

Hayal dediğin şey, olmayacak şeyler üzerine kurulmalıdır.

Benimki büyük bir terbiyesizlik ve cüret:Aslında, olması gayet normal karşılanacak şeyleri sizlere bir hayal olarak satmaya çalışıyorum.

Ama mazaretim var: Salgın karşısında iş birliği yapmak; hoşgörü ve tevazu ile hareket etmek gibi şeyler normal ülkelerin normal insanlarının seçtiği normal yöneticilereait davranış şekilleridir. Bizim buralar pek o kadar normal sayılmaz zaten, değil mi?

Neyse…

Virüsü yenmek için herkesin ağız birliği ederek söylediği tek bir şey var:EVDE KALIN! Hayal kurmak, bu ülkenin ve insanlarının da normalleşebileceğini hayal etmek, evde kalmayı biraz da olsa kolaylaştırmış olacaktır. 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz