MESELENİN ÇOĞU VE ÖZÜ “KIBRIS”

0
blank

Avrupa Birliği liderleri bugün ve yarın Türkiye ile ilişkilerini görüşecekler. Türkiye’yi etkileyecek yaptırımlara imza atmaları öngörülmüyor ama bundan daha önemlisi kendilerini yaptırım uygulama yetkisine sahip görmeleridir.

Havalarından geçilmiyor! Ekim ayında yapılan uyarıdan bu yana Türkiye’nin tavrında bir değişiklik görmemiş olmaktan yakınıyorlar.

Vay guzzum vay! Bölgeye kendilerince “ayar çekecek” ya; Türkiye işlerini bozuyor!

Türkiye’nin kendi kıta sahanlığında ve KKTC’nin münhasır ekonomik bölgelerinde hidrokarbon arama faaliyetleri yapmamasını istiyorlar. Kıbrıs Rum tarafının ve Yunanistan’ın bu konudaki faaliyetlerini ise tümüyle geçerli sayıyorlar. Üstelik bütün bunları Türkiye’nin de onaylamasını bekliyorlar.

Türkiye bu uyarıya boyun eğse mesele çözülmüş sayılacak. Denizler Rumlara ve Yunanlılara terk edilecek; Türkiye de AB ile ilişkilerini eskisi gibi sürdürecek.

KIBRIS SORUNU

Bir de Kıbrıs meselesi var…

Bayan Merkel, “Kıbrıs” diye isimlendirdiği Rum tarafının Türkiye’nin tavrından çok tedirgin olduğunu açıkladı. AB, üyesine yardım etmek istiyor; Türkiye’yi geri adım atmaya zorlayacak tedbirler üzerinde çalışmalarını bu şekilde haklı göstermeye çalışıyorlar.

Kıbrıslı Türkler esasen bu gerekçe üzerinde durmalıdır.

Avrupa Birliği, Kıbrıs’ı Rumların ve dolayısı ile kendinin sayıyor. Çözüm istediklerini söylemelerine bakmayın siz, ortada bir “Kıbrıs sorunu” olduğunu bile görmezlikten geliyorlar. Türkiye’yi “Kıbrıs” dedikleri Rum tarafı ile temasa geçmemek ve işbirliği yapmamakla suçluyorlar.

Herkesin bildiği gibi ortada bir bölgesel konferans toplanması önerisi var. AB Türkiye’yi bu konferansta “Kıbrıs” olarak Rum tarafını muhatap almaya zorluyor. Bu konferans önerisi, önce Türkiye tarafından yapılmıştı ama Türkiye, bu konferansa “Kıbrıs Türk tarafı” ile “Kıbrıs Rum tarafının” eşit statüde katılmasını şart koşmuştu. Bu tutum, hafta içinde de tekrarlandı zaten…

Kıbrıs sorunu, Türkiye’nin Rum tarafını “Kıbrıs” diye tanımamaktaki ısrarı diyalog kapısının önünde kocaman bir taş gibi duruyor.

YAPTIRIMLAR ÇÖZÜM OLAMAZ

Sorun denizlerdeki birkaç bin kilometre karenin daha sahibi olmak veya olmamak değil. Türkiye ile AB arasındaki temel sorun Kıbrıs’ın ne olacağı sorunudur. Kıbrıs nedir; kimindir?

Böyle bir ortamda Türkiye, AB’nin uygulayacağı yaptırımlardan korkarak Kıbrıs’tan, Kıbrıs’taki Türklerin hakkından veya Türkiye’nin Kıbrıs’taki haklarından vazgeçer mi?

Türkiye’nin Kıbrıs’taki Türk çıkarlarından vazgeçeğini düşünenler, bunun üzerine politika kuranlar aslında bu işe hiç bulaşmamalıydılar.

Bugünkü durum, tamamen kendi öngörüsüzlüklerinin bir sonucudur. Çok yanlış yaptılar; bilmezliklerini gösterdiler; büyük sorunlara neden oldular. Bunu kabul edip durumu düzeltmeye çalışacaklarına, kendilerini yargıç yerine koyup yaptırım uygulamaya kalkışıyorlar.

Bu sürecin nasıl gelişeceğini öngörmek oldukça zor… Zor ama öğretici bir süreç olacak!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz