MECLİS ÖNCE “YASA GÜCÜNDE KANUNSUZLUKLARI” TEMİZLESİN!

0
blank

KKTC Anayasası, kanun yapma yani hepimizin uyması gereken ana kuralları belirleme yetkisini münferiden KKTC Meclisi’ne vermektedir. Belki de bu nedenle, meclisin yeni sezonunun açılışı nedeniyle yapılan bütün açıklama ve konuşmalarda ne kadar çok yasa yapıldığı ve daha yapılacak ne kadar çok yasa olduğu vurgulandı. Milletvekilleri çok çalışıyorlar ve çok ama çok yasa yapıyorlar!

Milletvekilleri ne kadar çok yasa yaparlarsa görevlerini o kadar iyi yaptıklarını zannediyorlar sanırım… Yasaların çokluğu yönetimin kalitesi ile doğru değil, ters orantılı olmalıdır. Ne kadar çok yasa, o kadar çok ayrıntı ve yaşama hakkına müdahale! Yurttaşları sık boğaz etmenin yolu, onları yasalar ile boğmaktır. Milletvekillerimiz henüz daha bunu bile anlayamamış!

Çok yasa yapılması, her şeyin kurallara bağlandığı ve bu kuralların da KKTC Anayasa’na göre “en üst kural koyucu” olan Meclis’in iradesinden kaynaklandığı da söylenemez zaten. Meclis’in açılışı vesilesi ile yayınlanan rakamlara göre, KKTC Meclisi’nde ele alınmayı bekleyen tam 276 tane “yasa gücünde kararname” varmış… Anayasamızın 112’nci maddesi, Bakanlar Kurulu’na ekonomik konularda ama eğer “ivedilik” varsa yasa gücünde kararname yayınlama yetkisi vermiştir. Anayasa, yayınlanan kararnamelerin hemen Meclis’e sunulmasını ve 90 gün içinde karara bağlanmasını da emretmiştir.

Ama bu emri dinleyen yoktur. Meclis’in önünde karara bağlanmayı bekleyen 276 yasa gücünde kararname birikmesinin nedeni de budur. KKTC Meclisi tarafından karara bağlanmamış 276 yasa gücünde kararname olduğuna göre, bu kararnamelerle konan bütün kurallar “kanunsuzdur”! Bunu bilmek için he hakim, ne milletvekili, ne bakan olmaya gerek vardır; okuryazar olmak yeterlidir.

blank
Kanunsuz kuralların kaynağı olarak Anayasa’nın 112’nci maddesi gösterilirse inanmayın. Tam tersine, 112’nci madde kanunsuz kuralların ne olduğunu açıkça gösteriyor.
……………………………………………………………………………………………..

Bu yasa gücünde kararnamelerle konulan bu ekonomik kurallar, kısıtlamalar getirmiştir ve yurttaşların çıkarlarına zarar vermiştir. Bu kuralların getirdiği kısıtlamalar özgürlükleri kısıtlamıştır. Belki de devletin gelirlerini artırmak amaçlanmıştır ve bu kurallar yurttaşların vergi yükünün arttığı manasındadır…

Gelin görün ki, milletvekilleri bu 276 yasa gücünde kararnameyi Anayasa’nın emrettiği şekilde değerlendirmemiş ve karara bağlamamıştır. Bizi kanunsuzluğun insafına terk etmiş, başka bir değişle vekillilerine “ihanet” etmişlerdir.

Bunda övünülecek bir taraf yoktur herhalde ki yaptıkları veya yapacakları işlerin içinde yasa gücünde kararnamelerin karara bağlanmasını sayan olmamıştır!

Bence büyük bir hayal kırıklığıdır!

Demokrasiden benim beklediğim bu değildi doğrusu!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz