KAMBER’DEN MİLLETVEKİLLERİNE: “GELİN HEP BERABER MÜCADELE EDELİM”

0
blank

TV2020’de Hasan Erçakıca’nın konuğu olan Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Başkanı Mahmut Kamber, esnafın salgın sürecinde yaşadıkları zorlukları anlattı. Kamber, salgının ekonomi üzerinde yarattığı tahribatı azaltmak için yapılması gerekenler konusunda görüşlerini açıklarken siyasi kurumların, özellikle muhalefet partilerinin bu konuda daha duyarlı olmasını istedi.

TV2020’de Ekonomiye Bakış programında açıklamalar yapan KTEZO Başkanı Kamber şunları söyledi:

“Pandemi sürecinde hükümetle iletişim yolları kapalı olduğu için basın aracılığı ile kendimizi ifade ettik. Birlikte mücadele verip ne kazanacağından çok, neyi kaybedeceğimizi bir programlayalım istedik. Salını tanımlayalım, dedik. Dünya salgını tanımlayabildiği için daha iyi yönetme olanağı buldu. Biz bunları hep anlattık, yapamadık. Salgın tanımlanamadığı için insanlar kendi ile ilgili bir tedbir de geliştiremedi. ‘O kadar da büyütmeyin’ diyerek halkı manipüle ettiler. İnsanları kandırdılar borç verdiler. 8 ay sonra bir daha verdiler. Bir baktık ki 16 ay geçti. Hem ekonomik hem de sağlıkla ilgili kaynaklarınızı belirleyin bir analiz çıkartın, dedik olmadı!”

“Bu süreyi en az hasarla geçirebilirdik. Bunu yapmak çok zor değildi. Örgütlerle anlaşmak sizi toptan bir anlaşmaya götürür. Ama bu bir siyasal anlayış meselesidir.  O günleri kurtarmaya çalıştılar ama esnafı yalnız bıraktılar. Küçük çarklar olmadan, büyük tekerlek dönmüyor. Biz kazanalım, bizden kalırsa siz de kazanın. Hayır. Yüksek öğrenim, turizm, inşaat, üretim, esnaf, zanaatkar… Onlar piramitin üstü ise biz altıyız ve en yaygın grubuz. Gelirimiz yok dediğinizde çıkıp da ‘memuru ödeyemeyiz’ derseniz. Demek ki sizin öncelikleriniz var. Özel sektörün de kendine göre öncelikleri var.”

“Bu ayrıcalık üzerinden de halkı ikiye böldüler. Kamu ve özel sektör çalışanları arasında bir çatışma oluşturdular. Biz ekonomin etkin bir şekilde yukarıya çıkmasını istiyoruz. Biri çok alıyor diye bir takıntımız olamaz. Refah için uğraşıyoruz. Pandemi döneminde ise zorlukları paylaşmamız gerekiyordu.”

“Kapılar açıldı, döviz geliyor. Gelin borçlarınızı yapılandıralım, diyorlar. Toplumsal baskıdan dolayı kimseyi mahkemeye vermediler ama artık geleceksiniz diyorlar. Kişisel alınan borçlar var, zaman geçiyor.”

“Biz istihdamı nasıl düzelteceğiz? İşten çıkarılan insanların tekrar dönüşünü nasıl sağlayacağız? Ana sermayeyi nasıl bulacağız? Hibe ile veya faizsiz kredi ile bunu planlamazsanız kendiliğinden olmaz; bunu çok konuştuk. ‘Elimizde bir şey yoktur, böyle bir planımız yoktur’ diyorlar.”

“Ekonomi Bakanlığı’nın bir çalışma yaparak ortaya bir kaynak çıkarması lazım. Vergi reformu yapılması gerekiyor. Kredileri gevşetiyorlar alsınlar da kamuya para gitsin diye düşünüyorlar. Devletin kendine finansman sağlamasını doğru bulmuyoruz.”

“Sözleşmeler Yasası ve Faizlerin Sınırlandırılması Yasası diye ilgili iki tane yasa önerimiz olacak. Önümüzdeki günlerde hükümete sunacağız. Bin beş yüzlük borç belki de üç bin olacak bunlar nasıl ödenecek?”

“Siz merak etmeyin Anavatan bize aşıyı verecek. Bu cümle toplumun aşılanmasıyla ile ilgili bir zafiyet doğurdu. Bize gelmeyin artık, Anavatan’dan bekleyin diye de tarif ettiler. Bu hükümet süreci bu hale getirdi. Kendinizi koyduğunuz devlet tanımına bu uymuyor. Önce siz kendinizi adam yerine koyacaksınız ki, başkası da sizi adam yerine koysun.” “Sessiz kalmak onaylamaktır. Sadece gözlediğinizde, eyleme dönüştürmediğinizde suç ortağı olursunuz.   Biz bunu mecliste duyarlı veya duyarlı olmayan milletvekillerinden bekliyoruz. Gelin hep beraber toplumsal bir mücadelenin içine girelim. Siz de bu toplumun içinde bir bireyseniz, çıkarın o korunma cübbenizi, gelin sokakta mücadele edelim. Çünkü bu sokaklarda çözülecek, demokratik şekilde çözülecek bir meseledir.”

PROGRAMIN TAMAMINI İZLEYEBİLMEK İÇİN TIKLAYIN:

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz