ET KAÇAKÇILARI OLMASAYDI BAYRAM NASIL GEÇECEKTİ ACABA?

0
blank

Bugün arife, yarın bayram… Bayram günleri turizm sektörü de canlı geçecek gibi görünüyor. Büyük oteller Türkiye’den gelen turistlerle dolarken KKTC yurttaşları Karpaz’a akın edecek. Evlerinde kalanlar güzel bir hafta geçirmek için bütün olanaklarını zorlayacaklar. Daha güzel yemekler, daha bol muhabbet için elden gelen yapılacak.

Böyle günlerde ülkede gıda tüketiminin ama özellikle artık “lüks” sayılan kırmızı et tüketiminin artması beklenir. Oysa ülkemizde ciddi bir “et sorunu” var. Neredeyse 15 yıldır, et fiyatlarının yüksekliğinden yakınıp duruyoruz. Neredeyse 15 yıldır her hafta basın organlarında “et kaçakçılığı” haberleri okuyoruz.

Kuzey Kıbrıs’ta anlaşılması zor olan şeylerin başında et sorunu geliyor. Ortada bu kadar büyük bir ihtiyaç ve bu kadar “kanunsuzluk” varken bu sorun neden bir türlü çözülmüyor?

Rakam veremiyorum tabii… Çünkü yok! Kuzey Kıbrıs’ta ciddi bir et açığı var. Bu açığın üretimle veya ticaretle karşılanması gerekiyor. Açık kapatılmazsa fiyatlar yükselir ve özellikle dar gelirli aileler et tüketimini kısmak zorunda kalır. Et kullanarak hizmet veren otel ve restoran gibi iş yerlerinin maliyetleri yükselir ve rekabet güçleri azalır.

KKTC’de et sorunu o kadar uzun bir zamandan beri tartışılıyor ki, uzaydan bakan biri, bizi “öğrenme özürlü insanlar topluluğu” olarak değerlendirebilir. Et arzının kısıtlı olmasının hiçbir yararı yoktur ama zararı çoktur! Bunu herkesin bilmesi; yönetenlerin bu soruna çare bulması gerekir ve beklenir!

blank
Et ve et ürünleri alıp tüketiyoruz tabii… Kaçak mı bilmiyorum! Ama kaçaksa, getirenlerden çok razı olduğumun bilinmesini istiyorum: Elleri dert görmesin!

KKTC hükümetleri, bu sorunu zaman zaman gündeme almaktadırlar doğrusu… Umursamadıkları söylenemez… Son olarak iki ay kadar önce Bakanlar Kurulu’nun et ithalatına izin verilmesi kararı aldığı basına yansımıştı. Dört gün önce ise ithalat izni vermek amacıyla oluşturulan komitenin başkanı olan Tarım Bakanlığı Müsteşarı Emirali Deveci’nin “Son dönemde et fiyatlarında yükseliş olmadığı için komite beklemede” dediğini okuduk.

Hayret!

Ekonomi bilimi tam tersine döndü galiba: Et açığı var ama et fiyatları yükselmiyor! Neden acaba? Ciddi miktarda et açığımız olduğu halde, et fiyatları neden beklenen seviyelere kadar yükselmiyor?

Kimse bu soruyu sormaya cesaret edemiyor galiba ama soru kadar yanıtı da gün gibi ortadadır: Et ihtiyacımızı karşılayan “kaçakçılar” sayesinde et fiyatları yönetenleri rahatsız edecek kadar yükselmiyor. Tüketicilere göre “yüksek” olsa da et fiyatları istikrarını koruyabiliyor.

Anlaşılan odur ki kaçakçılar özellikle ete endüstriyel olarak ihtiyaç duyan kasaplara ve restoranlara hizmet ediyorlar. Biz de onlardan aldığımız eti tencereye atıyor; onların pişirdiği kebabı yiyoruz. Bu sayede Deveci, et ithalatına izin verecek komiteyi “beklemede” tutabiliyor.

Durum bu kadar açık olduğu halde son günlerde polisin yeniden et kaçakçılarının peşine düştüğünü görüyoruz. Mahkeme, kaçakçılıkla suçlanan bazı kişiler hakkında tutuklama kararları bile vermiş…

Benim vicdanım bu insanların suçlanmasına ve cezalandırılmasına razı değildir. Bu insanların suçu, ete erişimimizi kolaylaştırmak mı? Mahkeme suçlarını sabit bulur ve bu “kaçakçıları” hapse gönderirse herkes bilsin ki çok ama çok üzüleceğim. İnsanların et ihtiyacını karşılamanın bir “suç” olarak değerlendirilmesini hiçbir şekilde kabullenmeyeceğim.

Neredeyse 15 yıldan beri ciddi şekilde tartışılan et sorununa herhangi bir çözüm önermeyen, et ithalatını yasak halde tutarak halkın sağlıklı proteine erişimini engelleyenlerin birinci derece suçlu olduğunu kanıtlamak için ise başka hiçbir delile ihtiyaç yoktur. Durum çok net bir şekilde ortadadır ve halkın et ihtiyacının karşılanmasına engel olanlar acilen cezalandırılmaları gerekiyor! Buna karşılık kaçakçılarımıza en azından bu bayram günlerinde bizi etsiz bırakmadıkları için bir teşekkürü çok görmemek gerekiyor. Teşekkürler ve iyi bayramlar!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz