Cumhubaşkanı Akıncı, sağlık engelinin ortadan kalktığını ve yarın için toplantıya çağırdığı partilere Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 16 Ağustos’ta yapılmasını önereceğini açıkladı.
Tam zamanıdır!
Hükümet neredeyse dağılmıştır: Neyi, nasıl yapacağı konusunda ortak bir yaklaşım benimseyememiş olan UBP-HP hükümeti, her olaydan bir kriz çıkarmaktadır. Neşet Koçkar ve arkadaşlarının KKTC ziyaretini de tam bir skandala dönüştürmeyi başardıklarına göre seçimin tam zamanıdır!
Muhalefet etkisini yitirmiş görünmektedir: CTP Genel Başkanı Erhürman, salgın tehlikesi boyunca “sorumlu muhalefet” örneği vermekte ısrar etmiştir. Hükümetin çeşitli konulardaki başarısızlığı, Erhürman’ın da başarısızlığı haline dönüşmüştür. Son günlerde dilini sertleştirmeye çalışsa bile akılda kalan veya üstüne bir seçim kampanyası inşa edeceği bir çıkışı yoktur. Seçimin tam da zamanıdır!
Salgın önlemleri gevşetiliyor; ekonomi tökezliyor: Yurtdışından gelişlerin açılması olasılığı halkı ciddi şekilde endişelendirmektedir. Buna karşın açılan dükkanların bir bir kapanmasının gündeme geleceği kesindir. Bir yanda sağlığını kaybetme telaşı; diğer yanda aç kalma korkusu… Tam da seçime uygun bir ortam vardır… Tam zamanıdır!
SİYASET YAPMA ZAMANI
KKTC’de siyaset cenaze törenleri ve düğünlere katılmak; her akşam bir meyhanede buluşmak ve belli bir grubun devlet nezdindeki temsilcisi olmak olarak algınmaya başlanmışsa olacağı işte buydu. Yılların politikacısı Mustafa Akıncı, parti başkanı olabildiler diye Cumhurbaşkanı da olabileceklerini düşünmeye başlamış olanlara güzel bir ders veriyor.
Hade bakalım karar verin şimdi: Cumhurbaşkanı seçimi 16 Ağustos’ta yapılsın mı, yapılmasın mı? Sonra partiye dönüp aday olup olmayacağınızı kararlaştırmak zorunda kalacağınızı da unutmayın ama…
Mustafa Akıncı, yaşamakta olduğumuz sorunların kendine oturduğu yerde seçim kazandıracağını ve beş yıl da Cumhurbaşkanlığı’nda kalmasını sağlayacağını düşünüyor olsa bile, seçim bize de halkın sorunlarını nasıl ele alacağımızı tartışma fırsatı da verecektir. Siyaseti halkın sorunlarına çözüm bulmak için yapıp yapmadığımızı bir kez daha gözden geçirmenin tam zamanıdır!
SİYASET OYUN DEĞİLDİR
Siyaset, bir halkın kendi kendini yönetmesine yarayan eylemler toplamıdır. Daha bu krizin başında, kimileri “seçim yapma veya siyaset zamanı değildir” derken, aslında siyasetin ve seçimin tam da zamanı olduğunu vurgulayıp durmuştuk. Şimdi, salgının ilk günleriden çok farklı olmayan koşullarda yeni bir seçime zorlanmaktayız. Siyaseti bir oyun olarak algılayanlar seçimi, 11 Ekim’e ertelediklerini ve böylece zamanı geldiğinde kolaylıkla oyuna girebileceklerini zannedenler yanıldıklarını çok acı bir şekilde anlamış olmalıdırlar.
Siyaset veya oyun zaten devam ediyordu; hüneri olanın tam da hünerini gösterme zamanıydı ama onlar kaçmayı tercih ettiler. Artık kaçacak yer de kalmadı; şimdi mahretleri varsa gösterme zamanı!
Cumhurbaşkanı adaylığının düşünen Başbakan Ersin Tatar, bugün uyandığında ne düşünüyor bilmiyorum. Bildiğim şudur: Cumhurbaşkanlığına aday ise, ne yapabileceğini bugün göstermek zorundadır!
Erhürman, nasıl hissediyordur tahmin etmek zor… Ama Cumhurbaşkanlığına aday ise artık ne yapabileceğini anlatmak değil; göstermek zorundadır.
Özersay iki arada bir derede davranarak bu işi götüremez; daha açık ve etkili olmak zorundadır.
Aslında Akıncı ilan etmemiş olsaydı bile seçim zaten başlamıştı. Şimdi tam zamanıdır! Artık, oyunu bir yana bırakarak siyasete dönme zamanıdır.