spot_img
17.9 C
Lefkoşa
spot_img

GÜRCAFER: “ÖNÜMÜZDEKİ TABLO SİSLİ”

Elif ŞEN ÇATAL

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, KKTC’de pandemi hastanesinin olmayışının eksikliğine değinerek bunun ekonomik olarak da büyük kayıplara neden olacağını savundu.

Dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan yeni tip coronavirüs (COVİD 19) salgınına hazırlıksız yakalandığımızı ifade eden Gürcafer, ne hükümetin, ne siyasilerin, ne ekonomistlerin böyle bir durumda yapılacaklar konusunda tecrübeli olduğunu ifade ederek tüm dünya gibi bizlerin de hazırlıksız yakalandığını belirtti. KKTC’nin diğer dünya ülkelerinden farklı bir pozisyonu olduğunun altını çizen Gürcafer, “Tanınan bir ülke değiliz. Uluslararası finans kaynaklarına ulaşmamız mümkün değil. Tanınmamışlıklardan kaynaklanan bir takım olumsuzluklar  var” diyerek ülke olarak çok daha zor durumda olduğumuzu kaydetti.

“DOĞRU ADIMLAR ATILMADI”

Bu olumsuzlukların yanı sıra siyaseten de doğru adımlar atılmadığını belirten Gürcafer, Bakanlar Kurulu’nun aldığı karar ve uygulamaların hayal edilen düzlüğe çıkmayı sağlamayacağını söyledi.

Ülkede 3-4 vakanın da üstesinden gelinerek güvenli ülke olmayı sağladığımızı hatırlatan Gürcafer, ülkeye gelip ev almak isteyen ya da her hangi bir yatırım yapmak isteyen kişiler için sağlık adına güvenli bir adım atamadığımızı dile getirdi. “Yurtdışından gelecek olan insanlar bizi neden tercih etsin?” sorusunu yönelten Gürcafer, hala daha ülkede pandemi hastanesinin olmayışının büyük bir eksiklik olduğunu savundu.

“TABLO SİSLİ VE BELİRSİZ”

Ülkeye gelecek yabancılar için yeterli organizasyonun yapılmadığına vurgu yapan Gürcafer, insanların kendiliğinden bizi tespit ederek ülkeye gelmeyeceğini, tatil ya da yatırım amaçlı insanların kendiliğinden bizi tercih etmeyeceklerini kaydetti. Gürcafer, normalleşme ve aşının bulunmasıyla ilgili önümüzde yaklaşık bir yıllık süreç olduğuna dikkat çekerek bu süreçte ülkenin kendi kendini ekonomik olarak nasıl idame edileceğinin bilinmediğini ifade etti. Bütün bu belirsizliğin, on binlerce işsiz insan ve toplumda yaşanacak sosyal sıkıntıların doğmasına neden olacağını dile getiren Gürcafer, devletin işsiz kalan vatandaşını nasıl besleyeceğini ya da görmezden gelmesi durumunda toplumu nelerin beklediğinin ise bilenmezler arasında olduğunu söyledi. Tüm bunların yaşanması muhtemel olasılıklar olduğunu dile getiren Gürcafer, önümüzdeki tablonun sisli ve cevapsız sorularla dolu olduğunu belirtti.

Kötü senaryolarla karamsarlığa sürüklenmek istemediğini dile getiren Gürcafer, olasıklar üzerine konuştuğunu ve endişelerini dile getirdiğini söyledi.

Kapılar ve uçuşların açılmasıyla birlikte herkesin daha fazla dikkat göstereceğine inanç belirten Gürcafer, insanların tüm riskleri göze alarak ülkeye gelebileceğinin ve yatırım da yapabileceğinin olasılıklar arasında yer aldığını kaydetti.

“ESAS KRİZ TEMMUZ VE AĞUSTOSTA…”

Ülke olarak imkanlarımız doğrultusunda yapılabileceklerin en iyisini yapmadığımızı dile  getiren Gürcafer, şahsi fikrinin ülke adına olumlu gelişmeler yaşanmayacağı yönünde olduğunu belirtti.

Pandemi sürecinde kapalı kalan özel sektörün elindeki birikimlerle süreci atlatmaya çalıştığını ifade eden Gürcafer, birikmiş bir miktar para ve kısıtlamalarla ekonomik olarak özel sektörün ayakta durma çabası verdiğini anlattı. İşverenin işçi çıkartmamak için direndiğini belirten Gürcafer, Temmuz ve Ağustos ayı itibariyle eldeki imkanların da biteceğini ve esas zorlukların da o zaman başlayacağını vurguladı. 

“YANLIŞLAR YAPILDI”

Bankacılık ve kapanma konusunda yanlışlar yapıldığını ifade eden Gürcafer, olması gerekenin bütün iş yerlerinin kapalı kalması, devletin ise hane halkına göre ihtiyaçları karşılayacak bir meblayı vatandaşa vermesi olduğunu söyledi. Devletin dört ay içerisinde vatandaşa bakması gerektiğini dile getiren Gürcafer, “Devlet bu dört aylık süreçte vatandaşına bakmalı aynı zamanda da bu dört aylık zaman diliminde pandemi hastanesini acilen kurmalıydı” şeklinde konuştu. Devletin ekonomik olarak böyle bir imkan yaratabileceğini savunan Gürcafer, bu mali imkanın yaratılması için devletin borçlanma da dahil imkanlarının olduğunu kaydetti. Gürcafer devletin pandemi hastanesini kurmasıyla borçlanacağı miktarı yeniden kazanabileceğini de anlatarak, “Devlet pandemi hastanesini yapmak için eğer borçlansaydı belki de 1 Temmuz itibarıyla bize 500 kişi gelecekti” dedi. İnşaat sektörüne gelen bu 500 kişinin alacağı ev ile 3 milyon ila 4 milyon dolar gelir elde edilebileceğini açıklayan Gürcafer pandemi hastanesinin masraflarının da kolaylıkla elde edilebileceğini söyledi. Gürcafer, bunu bir pazarlama stratejisi olarak düşünmek gerektiğini belirterek böyle bir dönemde de ülkenin turizm ve inşaat sektöründe pazarlamak için pandemi hastanesinin şart olduğunun altını çizdi. Krizi fırsata çevirme fırsatını kaçırdığımızı dile getiren Gürcafer, bundan sonra pandemi hastanesinin kurulmasının da bir katkısının olmayacağını savundu.

İLGİLİ HABERLER

Bizi takip edin

3,234TakipçilerTakip Et
5,673TakipçilerTakip Et

SON HABERLER