spot_img
18.9 C
Lefkoşa
spot_img

GÜNÜN PİYASA VE DÖVİZ ANALİZİ

Türk mali piyasaları, oldukça süratli geçen iki hafta ardından, haftanın son iş gününü göreceli olarak sakin bir eğilim ile tamamladı. Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomi ile ilgili “acı reçete” söylemini, Cuma günü bir kez daha yineledi.

Her ne kadar TCMB’nin agresif faiz adımını siyasi bir söylem ile tasvip etmediğini her platformda yinelese de, karar alma süreçlerinde direksiyona artık ekonomi yönetiminin oturduğunu ve kendisinin de artık ‘arka koltuktan’ müdahale etmeyeceğinin anlaşılması, iyimserliğe neden oluyor. Acı reçetenin ilk ilacının faiz artırımı olduğunu, bunun yakın bir zamanda kuvvetle muhtemel vergi artışları ile destekleneceğini düşünüyoruz.

Öte yandan, piyasalar, en az faiz kararı kadar, çok sesslilik, ifade özgürlüğü ve bu bağlamda hukuk reformunun da hayata geçirilmesini adeta 4 gözle bekliyor. Sadece faiz ile sürecin daha da ileriye gidemeyeceğini herkes biliyor.

Özellikle, sosyal medyada, tutukluluk hali devam eden bazı kritik isimlerin tutukluluk halinin kısa bir süre sonra sona ereceği beklentisi, piyasaların radar menzilinde takip ediliyor. “Piyasa dostu politikalar” yeni ekonomi yönetimi tarafından sıklıkla dile getiriliyor.

Albayrak döneminde, daha kuralcı ve zorlayıcı politikalar uygulayan Hazine ve Maliye Bakanlığı, yeni dönemde enflasyonla mücadele vurgusunu yineleyerek, para politikasına destek vereceklerini söylerken, kredi ve mevduatların serbest piyasada oluşması gerektiğinin de bizzat Sn. Elvan tarafından çizildi. Bu mesajı şu şekilde yorumluyoruz: Bankalara, adeta dayatılan Aktif Rasyosu (AR) uygulamasına yakın bir zamanda son verilecek. Bir cümle ile özetlemek gerekirse, dünyada başka örneği olmayan AR, mevduat aldıkça bankaların kredi vermeye zorlandığı, gönüllülük esasını yok eden bir uygulama.

Rasyoyu tutturabilmek adına devlet tahvili ve TCMB ile swap yapmak zorunda bırakılan bankacılık sektörünün, son 2 hafta hariç neden hisse senedi rallisinde geride kaldığı umarım daha iyi anlaşılmıştır. TCMB’nin kararı sonrasında USDTRY kurunda hedeflediğimiz 7,50 seviyesi test edilmişti.

Haliyle, devamı öncesinde, beklenti alınır, gerçekleşme satır prensibi ile bir miktar da olsa kar satışlarını hoş görmek gerekiyor. USDTRY kuru, haftayı 7,60 seviyesinin üzerine çıkarak tamamlarken, BIST100 endeksi 3 haftada %19 prim yaptı.

Yukarıda da söylediğim üzere, AR uygulamasının kaldırılacağı beklentisi ile, bankacılık hisseleri (XBANK) de aynı dönemde adeta kükreyerek %32 yükseliş kaydetti! CDS risk primi, yaklaşık 200 baz puan gerileyerek 370 seviyelerinde duruldu.

Geçen hafta, bir tarafta rekor kıran vaka sayıları ile aşı haberleri arasında sıkışan piyasalar, morallerini yüksek tutmaya çalışırken, diğer bir tarafta ise ABD’de FED Başkanı Powell ile Hazine Bakanı Mnuchin arasındaki görüş ayrılığı ve siyasi tıkanıklığının ekonomiye yansımaları takip ediliyor.

Adeta yılan hikayesine dönen mali teşvik paketi, pandemi nedeniyle destek bekleyen ekonomiye destek veremeyecek noktaya gelmesi ve yaşanan siyasi tıkanıklık, bir noktada piyasa fiyatlaması ile karşılık bulacağından endişe ediyoruz.

Haftasonu, Reuters haberine göre, Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendimizi Avrupa’da görüyoruz, geleceğimizi AB ile kurmayı tasavvur ediyoruz” söylemi, büyük yankı uyandırdı.

Cumhurbaşkanı Sözcüsü Sn. Kalın’ın Brüksel’de kritik temaslarda bulunduğunu okuyoruz. Özellikle, Aralık ayından yapılacak AB Liderler Zirvesi’nde, Doğu Akdeniz’de cereyan eden gelişmeler nedeniyle Türkiye’ye yönelik yaptırım riskinin arttığı, ve bu bağlamda Türkiye’nin tıpkı para politikasında olduğu üzere taktik değiştirmesi, piyasalar nezdinde dikkatlerden kaçmayacaktır.

Yeni gün ve hafta başlangıcında, Asya piyasalarında, Kore ve Şangay borsalarında yükseliş eğiliminin hakim olduğunu görüyoruz. Benzer bir şekilde, ABD borsalarının da vadeli işlemlerinde hakim renk yeşil.

Neredeyse, kırmızı kartların çıktığı ve tarihe geçen o kritik hafta sonu ve oyun değiştiren 11 Kasım konuşması ile son iki haftalık zaman dilimini oldukça iyimser bir hava ile tamamlayan Türk mali piyasaları, yeni beklentileri fiyatlama adına bir müddet ‘bekle ve gör’ hatta kar satışlarına boyun eğeceğini düşünüyoruz.

Sağlıklı düşüş öncesinde, kar satışlarının da sağlıklı olduğunu unutmayınız. Ajandamızda, Aktif Rasyosu, hukuk reformu ve AB ile ilgili hafta sonu yapılan yeni açılım bulunuyor. Bu beklentiler gerçekleşirse, USD/TRY kurunda 7,50 seviyesinin altını yeniden konuşabileceğiz.

Yeni ve somut adımlar gelmezse, hem kamu (eriyen rezervler) hem de reel sektör (cari açık) döviz cephesinde ister istemez ucuzlayan seviyelerden alım yönünde boy gösterecektir. Böyle bir durumda, yukarıda en yakın bölge 7,69/7,70 olarak ön plana çıkıyor (bakınız grafik).

EUR/USD paritesinde görülmesi durumunda 1,20 seviyesini kısa pozisyon almak için kollayacağız. Sterlin cephesinde ise 1,34 seviyesi eğer yukarı yönlü geçilirse, 1,40 patlaması için hazırlıklı olmak gerekiyor (bakınız grafik).

>USDTRY Teknik anlamda, 8,58’den başlayan ve 7,50 seviyesine kadar ilerleyen süreç, eğer TCMB toplantısı ardından şimdilik bittiyse, olası yukarı tepkimede, 7,69/7,70 , 7,81 , ve 7,90 seviyelerine dikkat edebiliriz.    

>EURUSD Oyun planımız belli oldu. Görülmesi durumunda, 1,20 seviyesinden EUR satış yönünde pozisyon alacağız (yukarıya da 1,2060 stop yazmak koşulu ile).

>GBPUSD Sterlin cephesinde, Brexit ile ilgili gelişmelere dikkat etmek gerekiyor. Kısa vadede haber akışına paralel sert gelişmeler yaşanabilir. Örneğin, olası bir ticaret anlaşması ile, 1,34 seviyesi çok sert tek seferlik bir bar ile kırılıp 1,40’lı seviyeler görülebilir. Sterlin çaprazlarına dikkat etmek gerekiyor.

>XBANK Teknik manada, Borsa İstanbul Bankacılık Endeksi aşırı alım bölgesine geldi ve %61,8 bölgesi de test edildi. XBANK uzun pozisyonda olan yatırımcıların seviyeye dikkat etmeleri gerekebilir.   

İLGİLİ HABERLER

Bizi takip edin

3,234TakipçilerTakip Et
5,673TakipçilerTakip Et

SON HABERLER