spot_img
20.8 C
Lefkoşa
spot_img

Genel Kurul güncel konuşmalarla devam etti

Meclis Genel Kurulu’nda Sivil Havacılık Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Değişiklik Yasası’nın oy birliği ile kabul edilmesinin ardından güncel konuşmalara geçildi.

Bu çerçevede ilk sözü Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Doğuş Derya söz aldı.

-Derya: “Bu toplumu, protokol düzenine teslim etmeye kalkan egemenler kim?”

CTP Milletvekili Doğuş Derya konuşmasına, Meclis Başkanı Zorlu Töre’ye Maliye Teftiş Kurulu’nun mecliste denetim yapmasını oylatmadığı gerekçesiyle “sayın başkan” diye hitap etmek istemediğini belirterek başladı.

Hükümeti “halk ile bağını koparmakla” ve “egemenlik, cumhuriyet ve devlet olmak kavramlarının içini boşaltmakla” suçlayan Derya, “İnsanlar devlet için değil, devlet insanlar için vardır. Devlet, tüm yurttaşlar için olması gereken bir aygıttır” dedi.

Egemenlik kavramının Kıbrıs’ta bir bölüşüm mücadelesini anlattığını kaydeden Derya, 1974 öncesi Rumlarla Türkler arasında olan bölüşüm mücadelesinin, 1974 sonrasında aynı toplum içinde yaşayan insanlar arasında devam ettiğini söyledi.

Kamu kaynaklarını kendilerine harcayan, yozlaşmış, siyasal alanda kendine pozisyon edinen bir güruhun oluştuğu ve hukuk ihlali yaparak, kişisel menfaati sağlama üzerine kurulu bir sistem yaratıldığını kaydeden Doğuş Derya, bu sistemi yaratanların bugünkü UBP’nin ataları olduğunu ifade etti. Derya, bir adaletsizlik yaratıldığını ve adaletsizliğin üzerinin örtülmeye çalışıldığını söyleyerek, “Egemenliğin kimleri zengin etmek için kullanıldığını konuşacağız” dedi.

“Milliyetçi cenah” olarak adlandırdığı hükümetlerin ekonomik kaynakları “mükafat veya ceza” olarak kullanarak, seçmen yarattığını iddia eden Derya, Güney Kıbrıs’ta 1974 sonrasında “önemli endüstri tesisleri kurulduğunu, ekonomide büyüme kaydedildiğini ve üretim sektörünün büyütüldüğünü” söyledi.

Kıbrıs’ın Türkiye’ye bağımlı hale getirilmek istendiğini savunan Derya, ekonomik bağımlılığın siyasi bağımlılık getirdiğine işaret ederek, “Bu toplumu protokol düzenine teslim etmeye kalkan egemenler kim?” diye sordu.

Derya, kaynakların kamuya kullanılması için birkaç adım atıldıysa onların da CTP’nin koalisyonda olduğu dönemde atıldığını söyledi.

Ucuz milliyetçiliği karın doyurmadığının 2001’de yaşanan ekonomik krizle ortaya çıktığını kaydeden Derya, “2002’de Annan Planı geldi ve o dönemde bu toplum iradesini gösterdi. Belki o irade çözümü sağlamadı ama kapıları açtırttı. Eşit egemenler yarattıkları düzenin taşları yerinden oynayınca paniğe kapıldılar. İlk defa tabana doğru yayılan ekonomik refah o dönemde yaşandı” ifadelerini kullandı. Ardından inşaat sektörünün patladığını söyleyen Derya, bu dönemi de “ikinci ganimet dönemi” diye niteledi.

Derya, son zamanlarda bölüşüm kavgasında yeni bir elit grup olarak İslamcıların da yerini aldığını ve iradeyi ortadan kaldıran bir süreç yaşandığını savunarak, “Eşit egemenlik denildiğinde kimin egemenliği diye sormak gerekiyor. İnsanlar her gün yoksullaşıyor, gençler göç ediyor. Kimin egemenliği? Kimdir egemen olan? Yetki alanları iyice daraltılmış, sadece talimatları yerine getiren UBP elitleri midir egemen olan? Ersin bey midir egemen olan? Her gün arazi ve yurttaşlık dağıtan Üstel ve kabinesi midir egemen olan? Şahsi arabasına naylon fatura düzenleyen Zorlu bey midir egemen olan?” sorularını sordu.

-Şahali: “12. Spor Şurası’nda varılan mutabakatların hiçbiri hayata geçmedi”

CTP Milletvekili Erkut Şahali ise güncel konuşmasında 13. Spor Şurası’na değindi. Önceki şurada varılan mutabakatların hiçbirinin hayata geçmediğini söyleyen Şahali, idari olarak Başbakanlık çatısı altında örgütlenmiş sporun gereken ilgiyi görmediğini belirtti. Şahali, bütçede spora ayrılan miktara işaret ederek, “Başarılı sporcuların ödüllendirilmesi bu yıldan ve geçmiş yıllardan daha imkansız hale geldi” dedi. Şahali, sporda yeni yatırımları, atılımları mümkün kılacak bir bütçe öngörüsü bulunmadığını kaydetti.

Şahali, Kıbrıslı Türk sporcuların bilardo dalında KKTC adıyla uluslararası oyunlarda yer aldığını ve bilardoda dünya sıralamasında yeri olan başarılı sporcuların olduğunu belirterek, bunların devlet desteği görmemesini eleştirdi.

Spor altyapısına yatırım yapılmasının önemine değinen Şahali, bunun ciddi bir devlet yönetimi gerektirdiğini söyleyerek hükümeti spor konusunda vizyon sahibi olmamakla itham etti.

“Mağusa’da milli spor voleyboldur, voleybol Mağusa’da birinci ilgi alanıdır” diyen Şahali, Şampiyon Melekleri de anarak okul sporlarının devam edebilmesi için bir kaynak ayrılmadığını belirtti.

Milli Eğitim Bakanı’na tam gün eğitim konusunda da eleştirilerde bulunan Şahali, 12 Ekim’de Bakanlar Kurulu tarafından elektronik sigaranın ithali ve satışının serbest bırakılmasına “Bir başka bağımlılık tehdidi gençlerimizin hayatına sokuldu” sözleriyle tepki gösterdi.

-Çavuşoğlu: “Hükümet tam gün eğitim konusunda kararlıdır”

Erkut Şahali’ye yanıt vermek üzere söz alan Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, 13. Spor Şurası’ndan çıkacak kararların hayata geçmesinin önemine vurgu yaptı ve şuraya katılanlara teşekkür etti.

“Ülkede spor tesislerimiz istediğimiz seviyede değil” diyen Çavuşoğlu, kapalı spor salonlarını yapmanın ve işletmenin maliyetli olduğunu kaydederek, daha öncelikli sorunlar olduğu için bu konuya gelemediklerini söyledi.

Ödül Tüzüğü’nün 2011 yılında kendi bakanlığı döneminde geçtiğini belirten Çavuşoğlu, okullarda yetenek taraması da yapıldığını söyledi.

Çavuşoğlu, Şampiyon Melekleri de anarak, “Mağusa’da voleybola geçmişten gelen bir ilgi olduğu aşikardır” dedi. Bazı spor federasyonlarının yaptığı spor salonlarının okul saatlerinde okullar, sonrasında federasyonların kullanımına açtıklarını anlatan Çavuşoğlu, “Biz federasyonları okullara sokmaya çalışıyoruz. Hedefimiz federasyonları okulların içine almak, öğrencilerin farkındalığını artırarak spora profesyonel olarak devam etmesini sağlamak” dedi.

Geçmişte Türkiye’ye müsabakalara 20-30 takımın gittiğini, günümüzde ise bu rakamın 60’lara çıktığını aktaran Çavuşoğlu, ayrıca bu sene yapılacak maçların hakem paralarının tümünü federasyonlara ödemeye çalıştıklarını da söyledi.

Bu esnada CTP milletvekili Erkut Şahali’nin yerinden söz alarak, bir takımın Mağusa- Lefkoşa arası ulaşım masrafının 10 bin TL olduğunu söylemesi üzerine, Çavuşoğlu, bölgelerarası ulaşım masrafını bakanlık olarak üstleneceği sözünü verdi.

Çavuşoğlu, tam gün eğitim konusunda yapılan eleştirilere ise “Şu anda iki gün olarak başlatılan tam gün eğitim konusunda hükümet kararlıdır” dedi ve konuyu Bakanlar Kurulu’nda da masaya yatırdıklarını belirtti. Çavuşoğlu, ihtiyaçlı ailelerin çocuklarının beslenmesine destek için 30 milyon TL’lik kaynak ayrıldığını, okulların güçlendirilmesiyle ilgili işlere hız kazandırılacağını ve altyapının iyileşmesiyle birlikte tam gün eğitimin 5 güne geçmesinin eş zamanlı olacağını aktardı.

Çavuşoğlu’nun konuşması sırasında yerinden söz alan CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları, “Erenköy lisesi ile yıkım kararı onaylandı mı?” diye sordu, Çavuşoğlu ise tekrar karot yapılacağı yanıtını verdi.

-Hamzaoğulları: “Harup alımındaki sıkıntı büyüyecek”

Ardından güncel konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıkan CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları, harup alımı konusuna değinerek, neden sadece Toprak Ürünleri Kurumu’nun (TÜK) alım yaptığını sordu. Yarından sonra dört gün yağmur beklendiğini de belirten Hamzaoğulları, harup alımındaki sıkıntının büyüyeceği uyarısında bulundu.

Harup alımında da bazı sıkıntılar yaşandığını anlatan Hamzaoğulları “İsim listesini daha önceden mi bildirmek gerekir?” ve “Tatlısu’da harup alımına başlandı mı?” sorularını sordu.

-Çavuş: “Türkiye’den 400 ton arpa alındı”

Biray Hamzaoğulları’na yanıt vermek için söz alan Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş, harup fiyatının dünya piyasasında da istenilen noktaya gelmediğini belirtti.

“Binboğa’nın 48 tonu alıp işleme noktasında belli ki bir çekincesi var” diyen Çavuşoğlu, her 10 TL alımda 10 TL de doğrudan alım desteği kaleminden hükümet tarafından ödeneceğini söyledi.

Şu ana kadar TÜK’ün 260 ton, özel bir firmanın da 100 ton civarında alım yaptığını anlatan Çavuş, “Önümüzdeki günlerde şubelerimizi genişleterek, alımı tamamlamayı hedefliyoruz” dedi. Çavuş, TÜK’te üretici kaydı olmadığını da ekledi.

CTP Milletvekili Erkut Şahali’nin yerinden tohumluk sıkıntısıyla ilgili soru yöneltmesi üzerine Çavuş, Türkiye’den 400 ton arpa alındığını, 200 tonun geldiğini, 200 tonun ise cuma gününe kadar gelmesinin beklendiğini kaydetti.

Çavuş, CTP Milletvekili Şifa Çolakoğlu’nun yerinden söz alarak, yönelttiği “10 TL’lik doğrudan alım desteğinin özel sektörde nasıl olacağı?”na ilişkin soruyu yanıtında, “Özel sektör 10 TL’yi ödeyecek, fişini bize getirecek. Özel sektörü de ödeyeceğiz” dedi.

CTP Milletvekili Armağan Candan da yerinden söz alarak, Cypfruvex’te pazarlama konusunda gecikme yaşandığını ifade etmesi üzerine Çavuş, “Çözebileceğimizi hızlıca çözdük, çözmeye devam ediyoruz. Yakinen izliyoruz” yanıtını verdi.

Yeniden yerinden söz alan Şahali de, “hasat sezonunda alımı yapılan 2 bin ton mandalinanın bozulup imha edildiği doğru mu?” diye sordu. Çavuş, “İmha değil sıkılma noktasına gittiği yönünde bilgim var” yanıtını verdi.

İLGİLİ HABERLER

Bizi takip edin

3,234TakipçilerTakip Et
5,673TakipçilerTakip Et

SON HABERLER