spot_img
24.7 C
Lefkoşa
spot_img

21 ARALIK MESAJLARI

21-25 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası nedeniyle devlet ve hükümet yetkilileri, kurum ve kuruluşlarla mesajlar yayımlıyor..

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 21-25 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası dolayısıyla yayımladığı mesajında, Kıbrıs Türk halkını yok edip Kıbrıs’ı bir Helen adası yapmak hedefiyle 21 Aralık 1963 tarihinde başlayan Rum saldırılarının tarihte  ‘Kanlı Noel’ olarak yer aldığını vurgulayarak, bu saldırıların unutmasının asla mümkün olmadığını kaydetti.

Tatar mesajında, “Kıbrıs Türk halkını imha planı’ olarak bilinen Akritas Planı doğrultusunda başlatılan bu saldırılarda halkımız katliamdan ve soykırımdan geçirilirken, 103 köyümüz göç etmek zorunda bırakılmış, halkımızın eşit kurucu ortağı olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti, silah zoruyla Rum devletine dönüştürülmüş ve halkımız 1974 yılının 20 Temmuz sabahına kadar adanın yüzde üçüne tekabül eden gettolarda kuşatma altında yaşamıştı. O günleri, yaşanılan büyük acıları, evlatlarını toprağa veren anaların, babaların feryatlarını da unutmamız asla mümkün değildir” dedi.

Kahraman ve fedakâr Kıbrıs Türk halkının o karanlık günlerin en ağır koşulları altında, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın öncülüğünde ve Anavatan Türkiye’nin desteğiyle yürüttüğü destansı mücadeleyle Rum’a boyun eğilmediğini, Türklüğün onur ve şerefini ayaklar altında çiğnetmediğini ve Kıbrıs’ın Helen adası olmasını önlediğini söyleyen Tatar, “Bunun bedeli de çok ağır olurken, halkımız evlatlarını toprağa vermiş ve çok büyük acılar yaşamıştır. Bu büyük mücadele ve direniş sonrasında 20 Temmuz 1974 sabahına ulaşılırken, Barış Harekâtı ile tüm Kıbrıs’a barış gelmiş, Kıbrıs Türk halkı da Anavatan Türkiye’nin koruması ve güvencesinde özgürlüğüne, bağımsızlığına ve kendi devletine kavuşmuştur” dedi.

Tatar mesajında, “Bu destansı mücadeleyle halkımız 20 Temmuz 1974 sabahına ulaşırken, Anavatan Türkiye’nin gerçekleştirdiği Barış Harekâtı ile özgürlüğüne, bağımsızlığına kavuşmuştur. Halkımız ve yeni yetişen nesillerimiz bugün kendi vatanında ve devletinin çatısı altında özgür, bağımsız ve egemen olarak yaşıyorsa bunu, halkımızın fedakârlığına, direnişine, aziz şehitlerimize ve her zaman yanımızda olan, yardım ve desteğini esirgemeyen Anavatan Türkiye’ye borçludur. Bunları da unutmamız asla mümkün değildir. Kin ve düşmanlığı gütmüyoruz ama geçmişi ve geçmişte yaşananları da unutamayız” dedi.

‘Kanlı Noel’ saldırılarının 59’uncu yıl dönümünde, Rum zihniyetinin değişmediğini ve aynen devam ettiğini söyleyen Tatar, “Bu zihniyete göre; Kıbrıs Türk halkı azınlıktır, eşit egemenlik hakkı yoktur, Rum’a yama olmalıdır, Anavatan Türkiye’nin garantörlüğü kalkmalıdır, Türk askeri Kıbrıs’tan çekilmelidir. Bunları da kabul etmemiz, egemenliğimizden, devletimizden ve Anavatan Türkiye’den vazgeçmemiz mümkün değildir. Kıbrıs Türk halkı bu topraklarda misafir değil, en az Rumlar kadar hak sahibidir. Kıbrıs’ta adil, sürdürülebilir ve kalıcı bir antlaşmadan yanayız. Bu antlaşmanın yolu da, gerçekleşmesi mümkün olamayan federal temele dayalı bir çözümden değil, egemen eşit iki ayrı devletin varlığına dayalı çözüm önerimizden geçmektedir. Bölgenin en güçlü ve en büyük ülkesi Anavatan Türkiye tarafından da desteklenen bu çözüm önerimiz, Kıbrıs’ın ve bölgenin yararına olacak olan en gerçekçi çözüm şeklidir. Eşit egemenliğimiz ve eşit uluslararası statümüz tanınmadan da müzakere masasına oturmayacağız” dedi.

Tatar mesajında, halkın büyük fedakârlığı, direnişi ve şehit kanları ile kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, uygulanan tüm ambargolara ve izolasyonlara rağmen her geçen gün daha da güçlenmekte ve tanınma yolunda ilerlemekte olduğunu yineleyerek, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM 77’nci Genel Kurulu’nda yaptığı tarihi konuşmada, tüm ülkelere ‘KKTC’yi tanıyın’ çağrısı ile yeni bir döneme girildiğini kaydetti.

“Kopmaz bir parçası olduğumuz Türk Devletleri Teşkilatı’nın Devlet Başkanları Konseyi’nin 9’uncu zirvesinde KKTC’nin Anayasal adıyla gözlemci üye olarak kabul edilmesi, gücümüze daha da güç katmıştır” diyen Tatar, bu yeni dönemde Anavatan Türkiye ile birlikte kararlı bir şekilde ilerlemeye devam edeceklerini söyledi.

Taqtar mesajında, “Aziz şehitlerimiz, rahat uyuyun. Emanetiniz olan devletimizi, vatanımızı, özgürlüğümüzü ve egemenliğimizi koruyacağız. Tüm bu kutsal değerlerimizi ayaklar altında çiğnetmeyeceğiz. Aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anarken, gazilerimizi de saygıyla selamlıyorum” dedi.

*****

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre,   mesajında, 21 Aralık tarihinin, Rum-Yunan ikilisinin adayı Yunanistan’a bağlama hedefiyle, silah zoru ve zorbalıkla, Kıbrıs Türk halkına ve meşru anayasal düzene karşı giriştiği saldırının, üzüntü ve ibretle idrak edildiği bir tarih olduğunu belirtti.
Töre, “Kıbrıs Türk halkı tüm bu ahval ve şerait içinde kahramanca direnerek, en kötü şartlarda dahi egemenlik, eşitlik ve özgürlük haklarından, mücadelesinden vazgeçmemiştir” dedi.
Zorlu Töre, Kanlı Noel olarak tarihe geçen 21 Aralık 1963 saldırıları ve sonrası, sayısız masum Kıbrıs Türkü’nün katledildiğini, binlercesinin göçe zorlandığını, birçok Türk köyünün yakılıp yıkıldığını ve Kıbrıs Türk halkının insanlık dışı bir yaşama mahkûm edilmeye çalışıldığını ifade etti.
21-25 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası’nda Kıbrıs Türk halkı olarak, kutsal dava uğruna canlarını feda eden, katliamlar sonucu can veren aziz şehitleri rahmetle, gazileri minnet ve şükranla anan Töre, şu ifadeleri kullandı:
“Egemen ve bağımsız şekilde üzerinde yaşadığımız topraklarda gelecek nesillerimize geçmişi yaşatacak hiçbir girişime geçit vermeyeceğimizi bu vesile ile bir kez daha yineleriz.”

*****

Başbakan Ünal Üstel, mesajında, 21 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası dolayısıyla, bugün üzerinde yaşadığımız toprakları vatan yapmak uğruna canlarını feda eden tüm şehitleri bir kez daha rahmetle ve minnetle andıklarını söyledi.
Kıbrıs Türk Halkının geçmişte zor dönemlerden geçtiğini, ortaya koyduğu fedakarlık ve mücadele sonucunda bugün sahip olduğu yaşam şartlarına ve özgürlüğüne kavuştuğunu kaydeden Başbakan, “Aziz şehitlerimizin bu davadaki yerini ve önemini onları sadece şehitler haftasında anmakla ifade etmek asla yeterli olamaz. Onlar, Kıbrıs Türk halkının kutsal davası uğruna canlarını korkusuzca feda ederek şehitlik mertebesine erişmiş kahramanlarımızdır” dedi.
Başbakan Üstel mesajında, 21 Aralık 1963 tarihinin “Kanlı Noel” olarak tarihe geçen ve Kıbrıs Türkleri için unutulması mümkün olmayan bir gerçek olduğunu vurgulayarak, bu tarihin tüm dünyanın gözleri önünde tarihe kazınan bir insanlık ayıbı olduğunu kaydetti.
Mesajında, “Rum – Yunan ikilisinin Adayı Yunanistan’a bağlama hedefiyle, silah zoru ile sayısız masum Kıbrıs Türkü katledilmiş, binlerce insan göçe zorlanmış ve insanlık dışı muamelelere maruz kalmıştır. Yapılan acımasız saldırılara dur demek, Kıbrıs Türk halkını hak ettiği özgür ve bağımsız yaşama kavuşturmak için kahraman mücahit ve mehmetçiklerimiz canlarını seve seve feda ederek şehadet mertebesine ulaşmışlardır. Yarım asır önce verilen bu varoluş mücadelesinde Kıbrıs Türkü yıllar boyu maruz kaldıkları acı ve işkencelere rağmen umut ve azmini hiçbir zaman kaybetmeden başını dik tutmasını bilmiş, inanç ve güvenle arkasına bakmadan ilerlemeyi başarmıştır. KKTC’nin var oluş ve özgürlük mücadelesinin başarıya ulaşmasında en büyük pay şehitlerimize, gazilerimize, Mücahit, Mehmetçik ve kahraman Kıbrıs Türk halkı ile Anavatan Türkiye’ye aittir” diyen Başbakan, bugünün şartları her ne olursa olsun, geçmişte yaşananların unutulmasının mümkün olmadığını dile getirdi.

Başbakan, “geçmişte olduğu gibi bugün de umut ve inançla güçlü duruşumuzu koruyarak, Anavatan Türkiye’den aldığımız güç ve destekle sağlam adımlarla ilerleyeceğimizden hiçbir kuşkum yoktur” diyerek, Kıbrıs Türkü’nün özgürlüğüne ve aydınlık günlere kavuşması için verilen mücadelede başarıya ulaşmasına, kanı ve canı pahasına şehitlerin yapmış olduğu eşsiz katkının daima şükranla hatırlanacağını belirtti.
Üstel mesajında, “Anavatan Türkiye’den aldığımız güçle, dün olduğu gibi bugün de, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ve mücahit Kıbrıs Türk halkının hak ve menfaatlerini sabırla ve kararlılıkla savunmaya devam edeceğiz. Bu anlamlı günde mücadelemizin kahramanları olan aziz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnet ve şükranla anıyor, manevi huzurlarında saygıyla eğiliyoruz. Ruhları şad olsun” dedi.

*****

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Kıbrıs Türkü’nün yıllar boyu maruz kaldığı acı ve işkencelere, uğradığı haksız izolasyon ve ambargolara rağmen umut ve azmini hiçbir zaman kaybetmediğini, ilerlemeyi başardığını, bunların da şehitler sayesinde gerçekleştiğini vurguladı.
Bakan Arıklı mesajında, Kıbrıs tarihine “Kanlı Noel” olarak geçen 21 Aralık 1963 tarihinde, Kıbrıs Türk halkına karşı yok etme planının uygulanmaya başladığını hatırlatan Erhan Arıklı, yapılan acımasız saldırılara dur demek, Kıbrıs Türk halkını hak ettiği özgür ve bağımsız yaşama kavuşturmak için kahraman Mücahit ile birlikte ve Anavatan Türkiye’nin yardımıyla mücadele başlatıldığını belirtti.
Arıklı, 1963’ü takip eden 11 yıllık dönemde, Mücahit ile birlikte Mehmetçiğin de canını vatana feda ederek şehadet mertebesine ulaştıklarını vurguladı.
Bakan Arıklı “Bağımsızlık ve özgürlük yolunda geçmişte tüm dünyaya göstermiş olduğumuz bu kararlılıktan güç alarak bugün başka bir mücadelenin içerisindeyiz. Anavatan Türkiye Cumhuriyetinin desteği ve gücü sayesinde dün olduğu gibi bugün de, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ve Kıbrıs Türk halkının hak ve menfaatlerini, hem içeride hem dışarıda kararlılıkla savunmaya devam edeceğiz. Bu anlamlı günde kahramanlarımız; aziz şehitlerimizi minnet ve rahmetle anıyor, manevi huzurlarında saygıyla eğiliyoruz. Ruhları şad olsun” ifadelerini kullandı.

*****

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy, mesajında, “21 Aralık 1963, bir halkı yok etmek üzere katliama girişenlerin, eşi benzeri görülmemiş bir varoluş mücadelesini başlattıkları tarihtir. 1963’te başlayan ve tam 11 yıl boyunca devam eden varoluş mücadelesinde, Kıbrıs Türkü özgürlük, bağımsızlık ve egemenlik uğruna canı pahasına savaşmıştır” dedi.

Varoluş uğruna yapılan mücadelede bir çok şehit verdiklerini, toplu mezarlarda soykırımlara uğradıklarını, göç ettirildiklerini ama asla pes etmediklerini ifade eden Taçoy, “Direndik, savaştık ve başardık” ifadelerini kullandı.

Taçoy mesajında şunları kaydetti:

“Tüm dünyanın ve adının önüne ‘Barış’ kelimesi eklenerek Kıbrıs’a gönderilen Birleşmiş Milletler askerlerinin gözü önünde savunmasız Türk köyleri acımasız saldırılara uğradı. İşlerine giden, evlerine dönen insanlarımız kaçırılarak katledildi, kuyulara atıldı. Yıllar sonra ancak kemiklerine ulaşabildik.

Kurulan ortaklık devletine ancak üç yıl tahammül edebilen Rumlar, terör örgütü EOKA ile Kıbrıs’taki Türkleri yok etmeye ve Ada’yı Yunanistan’a bağlayarak ENOSİS emellerine ulaşmaya çalıştılar.

Ancak başaramadılar. Çünkü karşılarında Kıbrıs Türkü’nün egemenlik ve bağımsızlık aşkı ile yoğrulmuş Kahraman Mücahitlerimiz vardı.  

Anavatanına olan inancını ve güvenini asla yitirmeyen Kıbrıs Türkü tam 11 yıl boyunca varoluş mücadelesi verdi.

11 yılın sonunda Anavatan Türkiye’nin gerçekleştirdiği Barış Harekatı ile özgürlüğüne ve egemenliğine kavuşan Kıbrıs Türkü bugün artık kendi devletinde huzur ve güven içerisinde yaşamaktadır.

Ancak yaşadıklarımızı ve şehitlerimizi asla unutmadık, unutturmayacağız… Tüm şehitlerimizin aziz hatıraları önünde saygı ile eğilirim. Ruhları şad olsun”

 

*****

İçişleri Bakanı Ziya Öztürkler, gelecek kuşaklara sahip çıkmanın, kendileri için göğsünü siper etmiş şehitlere karşı boyunlarının borcu olduğunu kaydetti.

“EOKA tedhiş örgütünün ağır silahlarla, acımasızca Kıbrıs Türk Halkının Ada’daki varlığına yönelik 21 Aralık 1963 tarihinde başlattığı katliamlar tarihe ‘Kanlı Noel’ saldırıları olarak geçmiş, bu soykırım harekâtı sonucunda 19 bine yakın Kıbrıs Türkü, 103 köyü boşaltmak zorunda kalmış, 400’e yakın masum insanımız ise hayatını kaybetmiştir” diyen Öztürkler şöyle devam etti:

“EOKA teröristlerinin, Yunan Ordusunun desteği ile orantısız bir güçle ve ağır silahlarla Kıbrıs Türkü’ne karşı başlattığı soykırım harekâtı karşısında, mukavemetçi halkımız tarihte emsaline az rastlanan bir direniş ve mücadele ortaya koymuştur. Bu onurlu mücadele ve direniş yıllarında Kıbrıs Türkü, Ada’daki Türk varlığını korumak, gelecek nesillerin vatan topraklarında özgürce ve güven içinde yaşamalarını sağlamak adına canlarını feda etmişlerdir. 

O günlerin karanlığından yüreklerinin ışığı ile istikbalimizi aydınlatan, gelecek kuşakların esaret altında yaşamasına izin vermeyen büyüklerimizin bizlere bıraktığı en önemli değerler; Kıbrıs Türkü’nün yüreğinde taşıdığı birlik, dayanışma, mücadele ve direniş ruhudur. 

Bu ruhu korumak, gelecek kuşaklara sahip çıkmak, bizler için göğsünü siper etmiş şehitlerimize karşı boynumuzun borcudur.  

Asırlardır bu topraklara kök salmış, kültürünü, manevi değerlerini korumuş olan Kıbrıs Türkü, çok zor zamanlardan geçerek bugünlere gelmeyi başarmıştır. Gelecek nesillerin böylesi korkunç, acı dolu günleri bir daha yaşamaması, güven ve huzur içinde bu topraklarda özgür yaşamaları adına tarihten dersler alarak kendi devletimize dört elle sarılıp daha güçlü bir KKTC için çalışmaya devam edeceğiz.

Bu duygu ve düşüncelerimle, 21-25 Aralık 1963 tarihinde yaşanan ‘Kanlı Noel’ saldırıları sonucunda yaşamlarını yitiren aziz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyorum. Işıkları yolumuzu aydınlatmaya devam edecektir”

*****

Kıbrıs Türk Kültür Derneği, Kıbrıs Türk halkının geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de özgürlüğüne, vatanına ve egemen bağımsızlığına sahip çıkacağını vurguladı.

Kıbrıs Türk Kültür Derneği, 21 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası dolayısıyla mesaj yayımladı.

“Emperyalizmin öncü devletleri ABD ve İngiltere’nin itici ve koruyucu şemsiyesi altında 21 Aralık 1963 tarihinde Rum-Yunan ortaklığı, yetişmiş kurmay terör plancılarıyla önceden hazırladıkları ve programladıkları Akritas Soykırım Planı’nı uygulamaya koyarak Kıbrıs Türk halkının, Faşist Yunan Generali Grivas’ın ifadesiyle ‘imha’ sürecini, Kıbrıs Adası’nı Yunanistan’a ilhak etmek için başlattılar” denilerek tarihte yaşananlara değinilen açıklama şöyle sürdü:

“Kanlı Noel’in 59’ncu yıldönümünde, dünya kamuoyunu artık Kıbrıs gerçeklerine göre dış politika izlemeye, evrensel değerler ışığında gerçekleri savunmaya ve Kıbrıs Türk halkının haklarını teyit etmeye çağırıyoruz.

Kanlı Noel’in 59’ncu Yıldönümünde, Rum-Yunan Faşizminin kurbanı olan şehitlerimizi rahmetle anıyor, Rum şovenizmine karşı kahramanca direnen TMT Mukavemetçilerimi, Mücahitlerimizi saygıyla selamlıyor, soykırım planlarına son veren ve kesin güvenliğimizi sağlayan Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve her zor anımızda yanımızda olan Türk milletine şükranlarımızı sunuyoruz.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde her yıl 21-25 Aralık günleri Mücadele ve Şehitler Haftası olarak anılmakta ve yapılan anma törenleri ile halkımızın onurlu direnişini anarak Rum-Yunan vahşetini unutmak isteyenlere hatırlatıyor, milli davamız uğruna şehit olanlarımızı, can verenlerimizi, gazilerimizi şükranla anıyoruz.

Rum-Yunan teröristlerin 21 Aralık 1963 tarihinde Lefkoşa’da başlatarak Ada’nın tamamında Türk halkını yok etmek için çocuk, kadın, yaşlı, hasta ayırımı yapmadan yüzlerce Türkü katlederek toplu mezarlara yakarak gömdüklerini, esir aldıklarını, evlerini yakıp yıktıklarını, binlercesini göçmen durumuna düşürdüklerini unutmuyoruz, dünya kamuoyuna düzenlenen etkinliklerle hatırlatıyoruz. Batı dünyasının önde gelen gazetelerinin, ajanslarının, televizyonlarının ve Birleşmiş Milletlerin hazırladığı Ortega Raporu ile yansıttıkları ‘Kıbrıs’ta Rum vahşeti ile Kanlı Noel’le tanıştığını’ anımsatıyoruz. Yunanlı subayların ve Yunan Alayı’nın da bu vahşete güçlü destek verdiğini, doğrudan silahlı eylemelere katılıp yönettiğine vurgu yapıyoruz.

1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’ni yıkan, Türk halkına soykırım yapan Makarios yönetimini, 4 Mart 1964 tarihli 186 sayılı kararıyla ‘Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümeti’ kabul eden ve BM Barış Gücü görevlendiren BM Güvenlik Konseyi, Rum-Yunan vahşetini derinleştiren bir ortam yaratmıştır.

Rum-Yunan ikilisinin ENOSİS hedefi ilk günkü gibi aynen bugün de devam etmektedir. Bu nedenle Rum-Yunan tarafına göre ‘Kıbrıs Sorunu’ devam etmektedir. Ancak Kıbrıs Türk halkı için Kıbrıs Sorunu 20 Temmuz 1974 Barış Harekâtı ile son bulmuş, güvenlik sağlanmıştır. Şimdi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsız, özgür, Egemen devletini uluslararası toplumun saygın kalkınmış bir üyesi olması mücadelesi devam etmektedir. Bu mücadeleyi sürdürürken ABD, AB, Fransa desteğinde silahlanan Rum-Yunan tarafının ENOSİS mücadelesini sürdürdüğü de unutulmuyor.  Bu gerçekler nedeniyle Kıbrıs Türk halkı geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de özgürlüğüne, vatanına ve egemen bağımsızlığına sahip çıkacak ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar egemen bir devlet olarak güven için yaşatacaktır”

İLGİLİ HABERLER

Bizi takip edin

3,234TakipçilerTakip Et
5,673TakipçilerTakip Et

SON HABERLER