Acapulco Resort Hotel Yönetim Kurulu Üyesi İçim Çağıner Kavuklu, Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın yayınladığı Ekonomi’ye konuştu ve sektörde yaşanan sorunları değerlendirdi.

Acapulco Resort Hotel Yönetim Kurulu Üyesi İçim Çağıner Kavuklu turizm sektörünü değerlendirerek, pandeminin tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de turizm sektörüne darbe vurduğuna değindi.

KIŞ TURİZMİ

Kış turizm için Covid-19 öncesi tüm yatırımlarımızı yapmıştık, otelimizin arka kısmında dünya standartlarında bir tesis kurduk. Seminerler ve kongreler için hazırdık. Yine kış turizmine katkı koyabilmek için yapmış olduğumuz 2 tane UEFA  standartlarında futbol sahamız var.

AVRUPA STANDARTLARINDA 2 SAHA

Acapulco Resort Hotel bünyesinde hizmete giren ve ülkenin ihtiyaçları arasında bulunan iki adet Avrupa standartlarındaki sahamız geçtiğimiz yıl hizmete girdi.

KKTC’de uluslararası standartlarda ilk tesis olma özelliğine sahip sahamız ülkemiz futbol takımlarına da büyük bir katkı sağlayacaktır.

Covid-19 Mart ayında başladığından bugüne kadar sahamız da kullanılmadı fakat biz gereken bakımını sağlıyoruz.

DÜNYADA İLK 10 SIRADAYIZ

Şu an Covid-19 salgını ile mücadelede başarı gösteren ilk on ülkeden biriyiz. Bu başarının altında elbette ki Sağlık Bakanlığı ve halkımız vardır. Sağlık Bakanlığı bu süreci çok iyi yönetti.

Biz pozitif sayısı en az olan ülkelerden biri olarak turizm açısından avantaja döndürebilirdik fakat ülkemizde şu an uçuşlar yok. Şu an uçuşların da olmaması ile bunu dezavantaja çevirdik. Aslında bunun da neden yeterli hastanemizin olmamasıydı. Eğer Pandemi hastanemiz zamanında yapılmış olsaydı belkide bu bizim için büyük bir avantaj sayılacaktı. Sağlık alt yapımız tamam olsaydı yaz ayı iyi bir şekilde geçecekti.

YAZ AYI ÇOK SIKINTILI GEÇTİ

Yaz ayını çok kötü bir şekilde geçirdik. Turizm açısından büyük zararlar oldu. Bu zararları kolay kolay karşılayamayacağız. 5 yıl geriye gittiğimizi söyleyebilirim. Biz kalifiye elemanlarımızı kaybetmemek için onları bu süreçte işten uzaklaştırmadık. Bazı oteller kapılarına kilit vururken biz 450 çalışanımızla bugünlere geldik. Bu süreçte kimseyi mağdur etmedik. Bu süreç bizim için çok zordu. Yasal yükümlülüklerimizi de yerine getirdik, maaşları da zamanında tam olarak ödedik. Normalde eğer iyi bir yaz sezonu geçirmiş olsaydık, hiç sorunsuz kışı atlatabilirdik. Ama yazı çok kötü bir şekilde geçirdik.

İÇ TURİZME YÖNELDİK

Bu süreçte iç turizme yöneldik. KKTC halkının bizi çok sevdiğine inanıyoruz. Her zaman bizi destekliyorlar. Bu süreçte onlar da tedirgin oldu. Kıbrıslı Türkler en fazla bizi tercih ettiler fakat yine kapasitemizin altında bir sezon geçirdik. 650 odalı bir otelde tüm odaların bu süreçte dolu olması mümkün değildi.

UÇAK BİLET FİYATLARI ÇOK PAHALI

Kış turizmi için Türkiye’de Kıbrıs’a en iyi tatil satışı yapan bir acente ile görüştük. Onlara, KKTC’de Covid-19 salgınının olmadığını, pozitif vaka sayısının çok az olduğunu söyledik. Burada misafirlerini ağırlayabileceklerini ve hiç bir sorun yaşamayacaklarını belirttik. Buraya gelecek olan turistlerin hem karantina sürecini otelimizde geçirebileceklerini hem de Covid-19’dan da korunmuş olacaklarını söyledik. Ama malesef acente buna sıcak bakmadı. Çünkü uçak bilet fiyatları astronomik şekilde yükseldi. Bu süreçte bir çok kişi işsiz kaldı ve insanların bütçesi etkilendi. Turizm sektörü lokomotif sektördür. Bu sektör etkilendi mi tüm sektörler de etkilenir. Şu an bilet fiyatları insanların yurt dışına gitmesine büyük bir engel teşkil ediyor.

GÜNEY’DEN GEÇİŞ OLSAYDI YAZI İYİ ŞEKİLDE ATLATABİLİRDİK

Güney geçişlere izin vermiş olsaydı yazı çok farklı bir şekilde kapatmış olacaktır. Online satışlarımızda olsun acentelerle ilgili satışlarımız olsun Güney’den geçişle Kuzey’e alabileceğimiz çok turist vardı. Hepsi iptal oldu ve ödemeleri de geri ödendi. Şu an yapılacaksa sadece charter seferler yapılabilir ki turisti ülkesinden direk olarak alınıp buraya getirsin fakat bunu hiç bir acente yapmaz. Kimse elini taşın altına koymak istemiyor. 

2017 YILINDAN BERİ TEŞVİKLERİMİZİ ALAMIYORUZ

Charter sefer uygulayan belli başlı şirketler var ve 2017 yılından beri kimse teşviklerini alamıyor. Yani bize 2017 yılında ödenmesi gereken teşvikler 2020 yılının sonu olmasına rağmen halen ödenmedi. O zamanki döviz kuruna göre Türk Lirası olarak hanemize yazılan teşvikler, bugünkü kurla sıfırlanmış durumda. Otellerin ve uçak firmalarının hepsini kendi öz kaynaklarımızdan ödedik.

2021’DE ÖNÜMÜZÜ GÖREMİYORUZ

2021’de önümüzü göremediğimiz için hedefimiz de net değil. Hedefimizi de belirleyebilmemiz için aşının çıkış tarihini net olarak bilmemiz gerekir. Avrupa veya Türkiye’nin tam olarak ne zaman aşılanmış olması da önem arz ediyor. Yani aşının Mart ayında satışa çıkacağını duyduk ama bu aşı toplumun kaçta kaçına ulaşacak bilmiyoruz. Grip aşısının bile bulunmasında zorlandığımız bu dönemde Covid-19 aşısını bulabilecek miyiz? Bilmiyoruz. Ama şuna inanıyorum ki aşı turizmi olumlu yönde çok etkileyecek. Aşı olumlu etkiler yaratacak bu yüzden aşının bize ulaşma tarihi çok önemlidir.

KIŞI GÖZDEN ÇIKARDIK

Büyük oteller için devlet kredi desteği sağladı. Personel maaş yardımı ve sosyal yatırımlarla ile ilgili bir takım kolaylıklar yaptı. Biz çok zengin bir ülke değiliz. Devletimiz de elinden geleni, yapılabileceğini yaptı. Pandemi hastanesi önceden yapılmış olsaydı bu yazı daha iyi geçirebilirdik. Ama şimdi kışı da biz gözden çıkarmış durumdayız. Önümüzü şu an göremiyoruz. Tüm yatırımlarımız yarım kaldı.

2021’DEN UMUTSUZ DEĞİLİZ AMA KARAR ALMA MEKANİZMASI YAVAŞ İŞLİYOR

Turizm veya Ulaştırma Bakanlığı’nın karar alma sıkıntısı var. 2021 Mayıs ayında yaz turizimi için birşeyler yapmayı hedef almışsak eğer bunu da bize en yakın olan ülke Türkiye ile açılım başlatmalıyız. Uçuşların ne olacağı ile ilgili şu an bilgimiz yok. Geçmişte de uçuşlarla ilgili bazı sıkıntılar yaşadık. Sefer sayılarındaki yetersizlik ve uçak bilet fiyatlarının yüksek oluşu bizi etkileyen faktörler arasındaydı. Yani öncelikle ülke olarak 2021 yılı için uçak hazırlığı yapmamız şarttır.

EV KARANTİNASI ÇÖZÜM DEĞİLDİR

Şu anki karantina uygulaması en doğru uygulamadır. Yani ev karantinasında biz kendi kendimizi kandırmış olacağız. Herkesin yedek bir evi varsa sorun yok ama karantinaya alınacak kişi ailesi ile birlikte kalacaksa bu insanlar ailesini de ailesinin de görüştüğü insanları da riske atacaktır. Burada bir tezatlık vardır.