TÜRKİYE: KREDİ POMPASI KÜÇÜLMEYİ SINIRLADI

COVİD-19 salgının en ağır şekilde yaşandığı 2. çeyrekte yüzde 9,9 daralan Türkiye ekonomisi, kredi yağmuru ile daha büyük bir küçülmeden kurtulmuş oldu.

0
blank

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), bu yılın ikinci çeyreğine (nisan-haziran) ve 2019 yılına ilişkin ayrıntılı gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) sonuçlarını açıkladı. Buna göre, GSYH tahmini, zincirlenmiş hacim endeksi olarak yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9,9 azaldı. İkinci çeyrekte dış ticarette de ağır kan kaybı yaşandı. Bu dönemde mal ve hizmet ithalatı, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 6,3 gerilerken, büyümenin itici güçlerinden biri olan ihracattaki kan kaybı ise yüzde 35’i aştı. 

GSYH’nin ikinci çeyrek değeri cari fiyatlarla ABD doları bazında 153 milyar 180 milyon olarak gerçekleşti.

GSYH’yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde bu yılın ikinci çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine kıyasla tarım yüzde 4; bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 11; finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 27,8; gayrimenkul faaliyetleri yüzde 1,7 arttı. Sanayi yüzde 16,5; inşaat sektörü yüzde 2,7; hizmetler yüzde 25; mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 16,5; kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 2,4 ve diğer hizmet faaliyetleri yüzde 18 azaldı.

Büyüme verilerini değerlendiren ekonomistlere göre, yüzde 9,9’luk küçülme beklentilere uygun. Öte yandan son aylarda pompalanan banka kredileri, ekonomide daha ağır bir tablonun önüne geçmiş gözüküyor.

blank
EURO BÖLGESİ YÜZDE 15 KÜÇÜLDÜ: Bugüne kadar dünya genelinde açıklanan ikinci çeyrek büyüme verilerine göre, Euro Bölgesi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15 küçüldü. Alman ekonomisi yüzde 9,7 daralırken, Amerika Birleşik Devletleri yüzde 30’dan fazla küçülerek, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en olumsuz büyüme performansını ortaya koydu.

KREDİLERİN OLUMLU ETKİSİ 

Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi ve eski Merkez Bankası Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, hizmet sektörlerindeki ağır gerilemeye karşın, bankacılık ve iletişim sektörlerindeki büyümeye dikkat çekiyor. Prof. Kara, “Banka kredilerindeki çok hızlı artışlar, büyümenin daha da negatife gitmesini engellemiş gibi görünüyor” diyor.

Önümüzdeki üçüncü çeyreğe ilişkin verilerin ekonomide güçlü bir toparlanmaya işaret ettiğini kaydeden Hakan Kara, “Özellikle ihracatın geri gelmesi ve kredilerin hızlı bir artış göstermesiyle beraber, dayanıklı tüketim, otomobil ve konut gibi sektörlerdeki artışların da desteği ile sanki üçüncü çeyrekte büyüme tekrar sıfırlara, hafif pozitiflere çıkabilir” diye konuşuyor. Prof. Kara, Türkiye ekonomisinin 2020’nin genelini yüzde 2 civarı bir küçülme ile kapatabileceği öngörüsünde bulunuyor.

“GELİR KAYBI DEVAM EDİYOR”

Öte yandan Türkiye ekonomisi piyasa beklentileri paralelinde bir küçülme yaşasa da, vatandaşların gelir kaybı ve tüketim harcamalarında azalış devam ediyor. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İşletme Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Öner Günçavdı’ya göre, Türkiye’de tüketiciler ciddi bir gelir kaybı içerisinde yaşamaya devam ediyor. Salgın ile ilgili belirsizliklerin devam ettiğine de vurgu yapan Prof. Günçavdı, “Dolayısıyla böyle bir ortamda kredi imkanları da azaldığı için, hane halklarının kısa vadede çok büyük harcama potansiyeline sahip olduğunu düşünmek doğru değil” diyor.

Devletin nihai tüketim harcamalarının bu dönemde yüzde 0,8 azaldığına dikkat çeken Öner Günçavdı, şunları söylüyor: “Pandemi süreci içerisinde, kamunun yapmış olduğu harcamaların azalmış olduğunu görüyoruz. Genellikle böyle dönemlerde kamu harcamaları artar. Hükümet ise pandemi ile mücadeleyi piyasanın insafına bıraktı. Yani kredi imkanlarıyla, özel sektörün imkanlarıyla, bankacılık sektörünün sahip olduğu kaynaklarla borçluluk oranını artırarak pandemi ile mücadeleyi seçti.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz