EKONOMİYE MALİYECİ BAKIŞI!

0
blank

Salgından etkilenen ülkelerde çeşitli ekonomik önlemler alınıyor. Ekonomiye adeta para pompalanıyor. Avrupa Birliği, salgından etkilenen ekonomilere 500 milyar Euro enjekte edecek. Bu operasyon esas olarak işveren ve işçileri korumayı amaçlıyor. Fransa gibi, teknolojik bakımından geri kaldığını düşünen ülkelerde bu kurtarma planları, aynı zamanda yenileşmeyi de öngörüyor. Fransa, çevreci 200 bin aracın satılabilmesini kolaylaştırıcı bir paket açıkladı. 

KKTC’DEKİ BAKIŞ

Kuzey Kıbrıs’ta bakış açısı biraz farklıdır. Ekonomi denildi mi akla Maliye Bakanlığı gelir. Halktan vergi toplayan, eksildiği parayı Türkiye’den tedarik eden ve memur ödeyen bakanlık…

Türkiye ile imzalanan protokol da zaten devletin maaş ödemelerini kolaylaştırmayı öngörüyor. Nitekim, gelecek aydan itibaren kesinti yok; maaşlar tam ödenecek.

blank
PARA POMPALAMAK: KKTC’de ne yapılması gerektiğini aslında bakanlar da biliyor olabilir mi?

Buna ekonomi denemez tabii; maliye denir! Ekonomi dediğiniz zaman kamunun dışındaki iktisadi faaliyetleri de düşünmek zorundasınız. Ne üretecek ve ne satacaksınız? Ürettiklerinizi kim alacak? Bu alım-satım nasıl olacak? Bu süreçlerde kimler çalışacak?

Aslında bunlar vardır; eksik olan hükümetlerin ve Kıbrıs Türk halkının önemli bir bölümünün bu faaliyetleri yararlı saymamasıdır. Hükümet bu faaliyetlere değer verse veya halk bu faaliyetleri önemli bulsaydı AB ülkelerindekine benzer uygulamalar burada da gündeme gelmiş olurdu.

OLANAKLAR YETERSİZ

Sorunun bakış açısından değil, olanakların yetersizliğinden kaynaklandığını düşünenleriniz olacaktır.

Olanaklar elbette sınırlıdır. Ama bakış açısı farklı olsaydı, özel sektörü canlandırmanın zaten kamu maliyesini besleyeceği de dikkate alınırdı ve 

eldeki olanakların bir kısmı da özel sektörü canlandırmak için kullanılırdı.

  • Olanaklar yetersiz olsa bile, özel sektöre bir ay için verilen maaş desteği, yaz sonuna kadar sürdürülebilir. Bunun için 250-300 milyon TL kadar bir kaynak gerekir ki bu kaynağın Yerel İstihdamı Destek Fonu’nda olduğu zaten biliniyor.
  • İşletmelere verilen kredilerin geri ödeme süresi kısadır; uzatılabilir. Bunun için ek bir kaynağa zaten gerek yoktur. Kaldı ki, bu krediler henüz daha dağıtılmamıştır; sadece konuşulmuştur.
  • Özel sektörün kamusal yükümlülükleri, 2021 yılına kadar ertelenebilir. Oysa, yeniden açılan işletmelerin, izin ve harçlar için yüklü miktarlar ödemeye başladıklarını görüyoruz.
  • Okullar ve hastanelerin tamirine hemen başlanabilir. Yollardaki eksiklikler için harekete geçilebilir. Bu faaliyetlerin özel sektörü canlandıracağı dikkate alınmalıdır.
  • Üniversite öğrencilerinin kontrolü bir şekilde adaya geri dönmesi için yapılacaklar vardır; bunun için kaynak ayrılabilir. Adaya dönecek öğrencilerin tüketimi tetikleyeceği unutulmamalıdır.
  • Devletin özel sektöre ödemesi gereken borçları vardır. Bunlar hemen ödenirse parasal bir genişlemeye neden olabilir.

Belki üzerinde durulması gereken daha başka önlemler de vardır. Hükümet bunları özel sektör temsilcileri ile saptayıp değerlendirebilir. Öncelikle gerekli olan düşünce biçimini değiştirmektedir. “Biz maaşları ödeyelim, gerisi kendiliğinden hallolur” mantığı, kamuyu büyüten, bankalardaki mevduatları ve yollardaki lüks arabaları artıran bir sonuç vermiştir. Terk edilmelidir…Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı… Değişime, devleti büyün yurttaşların örgütü haline getirerek başlanabilir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz