BENTER OPERASYONU, ÜSTEL’İ GÜÇLENDİRDİ!

DAHA ÖNCEKİ UBP'Lİ VE CTP'Lİ BAŞBAKANLARIN GÖREVDEN ALAMADIĞI BENTER'İ GÖREVDEN ALMASI ÜSTEL'İN OTORİTESİNİ ARTIRACAK GİBİ GÖRÜNÜYOR

0
blank

On yıldan beri Vakıflar İdaresi Genel Müdürlüğü yapan Prof. Dr. İbrahim Benter, nihayet görevden alındı. “Nihayet” diyoruz çünkü bu on yıllık süre içinde pek çok hükümet kendisi ile çalışmak istememiş ama görevden almaya da cesaret edememişti. Benter, hem UBP’li, hem de CTP’li başbakanların arzularına karşın ayakta durabilmişti.

Kimisi bunu İbrahim Benter’in tarikat ilişkileri ile izah etti; kimimiz Türkiye Hükümeti içinde güçlü destekçileri olduğunu anlatmaya çalıştı. Hepimiz, kendi “bilgi dünyamıza” göre konuşuyoruz tabii… Ama sonuçta İbrahim Benter’in Vakıflar İdaresi Genel Müdürlüğü’nden nasıl ayrılacağı bir merak ve hatta tartışma konusu olarak gündemdeki yerini korudu.

Daha birkaç gün önce, Meclis genel kurulundaki konuşmalarında, CTP’li milletvekilleri hükümetin Benter üzerinde kontrol sahibi olmadığını söyleyip durdular; yapılan istihdamları yardımları eleştirdiler… Benter’in bunları kendine göre yaptığını söyleyip, Başbakan’ın “Benter’i neden görevden alamadığını” sordular. Sonuçta Başbakan Üstel, Meclis kürsüsünden “gereğini yapacağını” söylemekle yetindi.

Bu konuşmalardan kısa bir süre sonra, Benter görevden alındı ve yerine, zaman geçirilmeden yeni bir atama yapıldı. Belli ki başbakan, uzun bir süreden beri İbrahim Benter’i görevden alabileceği zemini oluşturmuş, zamanının gelmesini bekliyordu.

Bu operasyonun, Başbakan Üstel’in Cumhurbaşkanı Tatar ile birlikte İstanbul’da Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinin ardından gerçekleşmesi de anlamlıdır doğrusu. İstanbul görüşmesinin Rum lider Hristodulidis’e yanıt olarak gerçekleştirildiğinden hiçbir kuşku duymuyorum. Zaten bu ziyaret sonrasında Hristodulidis’in Erdoğan ile görüşüp görüşmeyeceği tartışması da kapanmış; bitmiştir. Ama bu görüşmeden sonra yapılan açıklamada KKTC’de yapılması beklenen yatırımlara atıfta bulunulması Başbakan Üstel’in elini güçlendirmiştir. Türkiye ile ilişkilerinin etkili sonuçlar vereceğine dair umutları da artırmıştır.

Üstel, Vakıflar İdaresi Genel Müdürlüğü’ne Prof. Mustafa Tümer’i atayarak da iyi bir iş yapmış olmalıdır. Dini eğilimleri ile kamuoyunu meşgul eden kişilerden biri yerine bir akademisyenin atanması Vakıflar İdaresi çalışmalarına olan kamuoyu desteğini, en azından ilk aşamada, artıracaktır. Vakıflar İdaresi, hem kontrol ettiği kaynaklar, hem de tarihsel misyonu nedeni ile Kıbrıs Türk halkının en önemli değerlerinden biridir ve hepimizin gözü üzerindedir. Tümer’in başarılı ve destek gören işler yapması, Üstel’in de gücüne güç katacaktır.

UBP kitlesinin böyle şeylere önem verdiğini biliyoruz. KKTC’de iktidar olmak ve iktidarın nimetlerinden kendince yararlanamaya devam edebilmek için Türkiye’den alacakları desteği çok ama çok önemsiyorlar. Erdoğan’ın desteği kiminleyse, onlar da onun arkasındadırlar. Bu desteğin başarılı işlerde kullanılması da elbette sonuç almak ve memnuniyet katsayısını artırmak bakımından önem taşımaktadır.

İstanbul görüşmesinden sonra gerçekleşen Benter operasyonu, Erdoğan’ın Üstel’i desteklemeye devam edeceğini gösteren önemli bir gelişme olarak değerlendirilmelidir. Tümer’in atanması ise, Üstel’in bu desteği yerinde değerlendirme çabası olarak görülmelidir. Bu tür mesajlar devam ederse, Eylül veya Ekim ayında yapılacağı açıklanan UBP Kurultayının yine tek adaylı olarak yapılması büyük bir olasılıktır. Üstelik bu defa, Türkiye’den doğrudan bir müdahale olmasa bile Üstel’in karşısına çıkacak rakip bulunamayacak gibi bir gidişat vardır.

Dün mü olmalıydı; bugün mü? Yoksa yarına mı kalmalıydı? Herkes gibi İbrahim Benter de sürdürdüğü görevden elbette alınacak veya ayrılacaktı. Benter’in müdürlüğü, işte böyle bitti ve siyasete konu oldu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz