ZAYIF HÜKÜMET, GÜÇLÜ MECLİS! NEDEN OLMASIN?

0
blank

Biz hükümetin meclisi kontrol etmesine alıştık. Hükümet, adı üstünde “hükmetmek için” vardır ve her istediğini yapabilmelidir: Astığı astık; kestiği kestik!

“Hükümetsizlik durumunu” büyük bir sorun olarak değerlendirenler, üç milletvekilinin partilerinden istifa ederek Meclis toplantılarının yapılabilmesini sağlayacak şekilde “nisap desteği” vermelerini sert bir şekilde eleştiriyorlar. Üstelik, yeni hükümetin “astığı astık, kestiği kestik bir hükümet” olamayacağını da görmezden geliyorlar.

PARLAMENTER SİSTEM

“Hükümet”, hükmeden demekse; “milletvekili” de milletin vekili demektir. İki seçim arasında vekalet işte bu insanlardadır. KKTC’de parlamenter sistem geçerliyse, milletvekillerinin iradesi her şeyin üstündedir.

Üç milletvekili, yeni bir hükümetin kurulmasını gerekli görmüşler; üstelik kendi siyasi görüş ve tutumlarına çok uzak olmayan partilerin oluşturacağı hükümete “nisap desteği” vermeyi uygun görmüşlerdir.

Her gün yapılan onlarca siyasi tercihten biri işte! Bu üç kişi yeniden aday olma şansı bulur mu bilmiyorum ama bu siyasi tercih, sonuçta halk tarafından değerlendirilecektir.

Hükümetsizlik sorunu, parlamento içi gelişmelerle çözümlenmeyecekse, nasıl çözümlenecekti?

Parlamento üyeleri, bu soruna çözüm bulmak için fedakarlık yapmayacak, uzlaşma yolları aramayacaksa hangi konularda fedakarlık yapacak veya uzlaşmayı deneyecekti?

Aslında sistemi zorlayan, halkın sorunlarına duyarsız davranan ve milletvekilliği görevini gereğince yerine getirmeyen zihniyet; kendi siyasi duruşlarını her türlü sorunun üstünde gören ve “tavizsiz” davranmayı büyük bir marifet sayan zihniyettir.

Halk, ilk genel seçimde, partilerinden ayrılarak yeni bir hükümet kurulmasına olanak sağlayanlar kadar, aldıkları oy miktarına aldırmadan kendi tutumlarını dayatmayı deneyenlerin tercihlerini de değerlendirecektir.

PARLAMENTONUN GÖREVİ

Üç milletvekilinin tercihi, zayıf bir hükümetin ortaya çıkmasına neden olurken parlamentonun güç kazanmasına da neden olmuştur.

Hükümetin şekillenmesinden sonra yapılan tartışmalarda, hükümetin Meclis’i toplamakta zorlanacağı, komitelerin çalışmalarını sağlayamacağı ve istediği yasaları geçiremeyeceği üzerinde duruluyor.

Yaşasın!

Nihayet parlamento, hükümetin bir alt organı olmaktan kurtuluyor: Bundan böyle milletvekilleri daha özgürce yasa önerisi hazırlayabilecek; hükümet ihtiyaç duyduğu yasaları geçirebilmek için muhalefetin onayını almak için çalışmak zorunda kalacak.

Bundan daha güzel bir şey düşünemiyorum doğrusu. Milletvekilleri bu olanağı kullanabilecek kapasitede ise KKTC Meclisi, gerçek bir yasama organı olabilme olanağına kavuştu demektir.

Tek üzüntüm, böyle bir “azınlık hükümetinin” bir yıl dolmadan seçime gitmeyi düşünmekte olmasıdır. Keşke bu çalışma şekli birkaç yıl sürebilse ve biz de gerçek bir parlamentoya sahip olmanın ne demek olduğuna tanıklık edebilseydik.

Belki de bu deneyim, sorunları çözmek için sistem değişikliği arayanlarımızı caydırır, “başkanlık sistemi” tartışmalarının rafa kalkmasına ve parlamentoya partilerinin veya liderlerinin kuklası olacak değil, gerçek birer parlamenter olacak insanları göndermemize neden olurdu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz