SUÇ İLE MÜCADELEDE BAŞARILI OLAMAYACAĞIMIZ DA ANLAŞILMIŞTIR!

SUÇLARI ANALİZ EDİP KAYNAKLARINI KURUTMAMIZ GEREKİRKEN BİZ ORTADA DOLANAN SUÇLULARI NE YAPACAĞIMIZI BİLE BİLMİYORUZ!

0
blank

KKTC yurttaşlarını temize çıkarmak gibi bir niyetim yoktur ama özellikle yurtdışından gelenlerin işlediği suçlara ilişkin haberleri okudukça umutsuzluğa kapılmamak elden gelmiyor. Ülkemiz adete bir suç mahalline dönüştü.

Suça eğilimi güçlü ve hatta suç işlemeden yaşama olanağı olmayan insanları giriş kapılarında tespit etmek neden bu kadar zor; anlamak mümkün değil!

Genç bir adam, marketten 400 TL’lik gıda malzemesi çalmış; aynı şeyi tekrarlamaya kalkınca da yakalanmış… Çaldığı cips yaşadığı yerde duruyor. Belli ki hırsızlık yapmazsa aç kalacak! Yapılan tahkikat sonunda adamızda kaçak olarak yaşadığı ortaya çıkmış; sadece 145 gün…

İnsan düşünmeden edemiyor: Bu genç insan bu adaya nasıl gelmiş? Sadece 145 günden beri kaçaksa, daha önceden öğrenci vizesi veya çalışma izniyle mi buradaydı? Eğer öyleyse okulu veya işvereni kimdi?

Bilindiği gibi, çalışma amacıyla adaya getirilenler için “ön izin mekanizması” var; kaçak duruma düştükleri zaman ülkelerine gönderilmelerini kolaylaştırmak için işverenlerinden teminat da alınıyor. Kaçak duruma düşmüş bir yabancı işçiden söz ediyorsak hemen “sınır dışı” edilebilir; uçak bileti parası da teminattan alınacak demektir. Öğrenciler için aynı uygulamaya ihtiyaç duyuluyorsa buna benzer önlemler alınması da zor olmasa gerektir. Okula devamsızlık veya başka bir nedenle öğrencilikleri sona eren kişileri ülkelerine göndermek için kullanmak amacıyla daha kayıt yapılan aşamada bir depozito alınabilir.

Böyle olmuyor ama… Mahkeme, bu gibi kişileri bir ayı geçmemek üzere hapishaneye göndermeyi tercih ediyor… Yasal durum böyle herhalde!

Basında başka örnekler de var… Her gün yeni örnekler ortaya çıkıyor… Polis trafik kontrolü için yola çıkıyor; kaçakları topluyor. Uyuşturucu baskını yapıyor; kaçaklarla karşılaşıyor.

blank
POLİS, TRAFİK KONTROLLERİNDE BİLE ONLARCA KAÇAK TOPLUYOR AMA BU OLAYI ÖNLEYECEK CİDDİ TEDBİRLER ALAMIYORUZ.
……………………………………………………………………………………………….

Hapishane zaten “fazla yüklenmiş” durumdadır. Bilmiyorum Polis teşkilatı bunca soruşturmanın üstesinden gelebilecek durumda mı? Mahkemelerde bekleyen binlerce dosya varken, hakimler KKTC’de kaçak olarak yakalananların işlediği suçlar için kaç saat harcamak durumunda kalıyor acaba?

Amsterdam ve Barselona gibi yaşam tarzına imrendiğimiz kimi şehirler, kent yaşamının kalitesini koruyabilmek için turist sayısını kısıtlama yöntemleri geliştirmeye çalışırken biz yurtdışından gelerek kaçak yaşayan veya suça bulaşan kişileri yurttaşlarımız gibi yargılamak zorunda mıyız? Bu kişiler ağır suçlar işlemedikleri takdirde yargılanmadan sınır dışı edilmelerinde ne gibi bir sakınca olabilir?

Bu yaşananların gerçek sorumlusu bu genç insanlar mı? Onları adaya taşıyanların peşine düşmek sanırım daha etkili olacaktır. Bu kişilerin sorumluluğu artırmak, sorumluluğunu yerine getirmeyenleri cezalandırmak için neden yasal düzenlemeler yapmıyoruz?

Ülkemizde bu şekilde yaşayanların öğrenci veya işçi olarak hayatımıza katkıda bulunduklarını söyleyecek olan da yoktur herhalde… Bu tür öğrenciler eğitimi; çalışanlar da çalışma yaşamını bozuyor o kadar!

Yayın organları bu tür haberlerle dolu olduğu halde bu konuyu insan hakları ve hukuk çerçevesi bakımından tartışmamak; gerekli yasal altyapıyı oluşturarak yaşamımızı korumaya çalışmamak ise tam bir aymazlıktır. Bizim aymazlığımız!

Anladığım şudur: Biz bu hayatı organize edemiyor; sorunlara çözüm üretemiyoruz.

Biz suçları önleme konusunda da yetersiz kalmaya mahkumuz galiba!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz