Sekiz hastadan alınan kan örneklerinin incelenmesi sonucu Johnson&Johnson aşısının ilk olarak Hindistan’da ortaya çıkan Delta varyantına karşı oluşturduğu bağışıklık yanıtının Güney Afrika’da ortaya çıkan diğer bir bulaşıcılığı yüksek varyanta karşı oluşturduğu yanıttan daha güçlü olduğunu ortaya koydu.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Delta varyantının hızla dünyada baskın Corona virüsü varyantı haline gelmeye başladığı uyarısında bulunuyor.

Şimdiye kadar ilk veriler Pfizer/BioNTech, AstraZeneca ve Moderna aşılarının Delta varyantına karşı büyük ölçüde koruyucu olduklarını ortaya koymuştu. Bu aşıların virüsü etkisiz hale getiren antikor konsantrasyonu, Delta varyantı karşısında diğer varyantlara göre daha düşük olsa da koruma sağlamaya yetecek düzeyde kaldığı görüldü.

Johnson & Johnson yetkilisi Paul Stoffels, “Aşımızın Corona virüsüne karşı kalıcı koruma oluşturduğuna ve Delta varyantını etkisiz hale getirdiğine inanıyoruz” diye konuştu.

Salgın hastalık uzmanları J&J aşısının Delta varyantına karşı daha etkili hale gelmesi için Pfizer/BioNTech ya da Moderna aşılarından biriyle desteklenmesinin gerekebileceği görüşünde.

ABD kamu sağlığı yetkilileriyse J&J aşısıyla ilgili olarak henüz Delta varyantına karşı destek dozunun gerekliliğini gösteren bir klinik veri olmadığını belirtiyor.

J&J, bu verilere, yayınlanmamış klinik çalışmaların hakem değerlendirmesinden önce yer aldığı ücretsiz çevrimiçi arşiv olan bioRxiv web sitesinde yer verdi.

Başka bir çalışmanın sonuçları ise J&J aşısı olanların bağışıklık yanıtının en az sekiz ay devam ettiğini ortaya koymuştu.

J&J araştırma-geliştirme birimi başkanı Mathai Mammen, firmanın Corona virüsü aşısının oluşturduğu antikor yanıtının zamanla daha da iyileştiğini kaydetti.