ZOR HAFTA: TÜRKİYE İLE İLİŞKİLER ÖZENLİ OLMAYI GEREKTİRİR!

OKULLARDAKİ KIYAFET DÜZENLEMESİ BİZİM SORUNUMUZDUR VE BİZİM İRADEMİZİ YANSITMALIDIR. TÜRKİYE’NİN BUNA MÜDAHALE ETMESİ, KIBRISLI TÜRKLERİN SİYASİ VARLIĞINI İNKAR ETMEK ANLAMI TAŞIMAKTADIR VE ÇOK FARKLI SONUÇLARA YOL AÇABİLECEKTİR.

0
blank

Kıbrıslı Türklerin Varoluş Mücadelesi, Türkiye ile ilişkilere büyük önem verilmesini gerektirir… Kıbrıs Türk halkı, varoluşunu bu ilişkilere borçlu olduğunun bilincindedir. Mücadelesini bu bilinçle sürdürmüş, kazanımlarını bu sayede elde etmiştir.

Atatürk devrimlerini hiçbir yönlendirmeye muhatap olmadan kabul edip uygulamamızın birinci nedeni, medeni dünya ile buluşma konusundaki istekliliğimiz ise ikinci nedeni de Türkiye’den kopmamamız gerektiğine ilişkin bilincimizdi. Türkiye’deki hükümetlerin Kıbrıs Türk idaresinin başında kimi veya kimleri görmek istediğine dair oluşturduğumuz kanaatler de önemlidir ve seçimlerimizi etkilemiştir.

Türkiye hükümetlerinin tercihlerini uygun yollarla ve politik hayatın bir unsuru olacak şekilde Kıbrıs Türk halkı ile paylaşmalarının sakıncalı olmadığını düşünüyorum. Kararlarımızı verirken bu tercihlerin bilgisine sahip olmak bir lüks değil, bir gerekliliktir. Türkiye’nin tercihlerini dikkate almaya hazır olmamızın nedeni, Türkiye’nin güçlü olması gerektiğine olan inancımızdır zaten. O güçlü olacak ki biz de güçlü olabilelim… Tarih böyle söyler!

Bu yaklaşımdan, Türkiye’deki hükümet üyeleri veya başkaları bize istedikleri gibi hakaret edebilirler ve biz buna katlanmak zorundayız anlamı çıkmaz ama!

blank
KKTC CUMHURBAŞKANI TATAR, HRİSTODULİDİS’İN AÇIKLAMASINA TEPKİ GÖSTERDİ AMA KIBRIS TÜRK BASINI BU AÇIKLAMANIN NE OLDUĞUNU KIBRIS TÜRK KAMUOYUNA YETERİNCE DUYURAMADI. KİMBİLİR BELKİ DE ENGELLENDİ. ENGELLENMİŞ OLSA BİLE ETKİSİNİN AZALTILDIĞINI SÖYLEYEMEYİZ VE HAMASİ DEMEÇLERİN BU ETKİYİ ORTADAN KALDIRMAYA YETMEYECEĞİNİ VURGULAMAK ZORUNDAYIZ. KIBRIS TÜRK HALKININ GÖRMEZDEN GELİNMESİ, SİYASİ SONUÇLARI DA OLACAK BÜYÜK BİR YANLIŞTIR!
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Gerek okullardaki disiplin tüzüğü gerekse bununla ilgili yapılan tartışmalar, Türkiye ile doğrudan ilgili değildir. Kıbrıs Türk halkının yıllardan beri devam eden düzenlemelere bağlılığı, Türkiye için varoluşsal bir tehdit de oluşturmaz zaten değil mi? Bugünkü uluslararası durumda, Kıbrıs Türk halkının karar verme hakkına sahip çıkmanın ve Türkiye yetkililerinin de bu hakkı kullanmamızı desteklemelerinin büyük bir önem taşıdığı da oldukça açıktır.

Bugün içine girdiğimiz zor haftada yaşanması beklenen olumsuz gelişmeleri öncemek ise çok basittir: KKTC’deki okullarda uygulanacak disiplinle ilgili hükümleri belirleyeme kendi anayasal kuralları çerçevesinde Kıbrıs Türk halkı yetkilidir, dersiniz; olur biter!

Bunun tersi, Hristodulidis gibilerine istedikleri malzemeyi cömertçe sunmaktan başka bir anlam taşımaz. Türkiye yetkilileri, KKTC’de görmek istedikleri düzeni sağlamak için Kıbrıs Türk halkının iradesini yok etmeye hazır mıdırlar bilmiyorum ama Kıbrıs Türk halkının iradesine karşı tavır alanların, Hristodulidis’in “Kıbrıslı Türk vatandaşlarımıza yönelik bu tür baskıları asla kabul etmeyeceğiz” türünden konuşmalarına giderek daha fazla destek vermiş olacakları da görülmüş olmalıdır. Bu tür bir tavır içinde olanlar, Avrupa Birliği nezdinde yapılan girişimlerin sonuçları ile yüzleşmek durumunda bile kalacaklardır sanırım.

Belki de bunu cihat için yapıyorlar; bilmiyorum! Bildiğim şudur: Kendi inançlarını başkalarına da dayatmaya çalışmak onlara da huzur vermeyecektir!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz