spot_img
18.9 C
Lefkoşa
spot_img

AB-TÜRKİYE: SON DEMEÇLER NELER?

Avrupa Birliği 10-11 Aralık tarihlerinde yapılacak Devlet ve Hükümet Başkanları toplantısında Türkiye ile ilişkilerini değerlendirecek. Gerek Avrupa Birliği, gerekse Türkiye için büyük önem taşıyan ve AB-Türkiye ilişkilerinde bir “dönüm noktası” olma potansiyeli taşıyan bu toplantı öncesinde liderler soruna bakışlarını dile getiriyorlar.

“AB YAPTIRIMI BİZİ IRGALAMAZ”

Türkiye, yaptırımların gereksizliğini ve sorunun diyalog yoluyla çözümlenebileceğini anlatmaya çalışan diplomatik bir atak sürdürürken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği’nin 10-11 Aralık’taki zirvede Türkiye’ye yaptırım uygulayacağı açıklamalarına ilişkin olarak “Bu konuda Türkiye’ye yapılacak herhangi bir yaptırım kararı Türkiye’yi çok fazla da ırgalamaz. Zaten 1963’ten beri AB bize yaptırım uyguluyor” diye konuştu.

Buna karşın Dışişleri Bakanlığı’nın diyalogtan kaçan tarafın Yunanistan olduğunu ve AB’nin etkili bir arabuluculuk yapması gerektiğini anlatmaya çalışan bir operasyon yürttüğü görülüyor. Türkiye Dışişleri Bakanlığı tarafından sürdürülen bu operasyon ile Türkiye’ye yaptırım uygulanmamasını veya yaptırımların sert olmamasını savunacak Macaristan, İtalya ve Polonya gibi devletlerin elini güçlendirmeye çalıştığı öngörülüyor.

MERKEL: “KIBRIS” ZORDA!

AB Dönem Başkanlığı’nı yürüten bu arada elindeki ekonomik kozlar ile AB kararlarında en etkili rolü oynayan Almanya’nın Başbakanı Angela Merkel, parlamentosda yaptığı konuşmada, AB liderler zirvesinde Türkiye ile Doğu Akdeniz’de yaşanan gerilim hakkında karar alınacağına dikkat çekerken “Kıbrıs” olarak tanımladığı Kıbrıs Rum tarafının büyük sıkıntılarla karşı karşıya kaldığını söyledi.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Doğu Akdeniz’deki gelişmelerin “AB üyesi Kıbrıs’ı büyük sıkıntılarla karşı karşıya bıraktığını”, AB liderler zirvesinde Türkiye ile ilişkilerde nasıl ilerleme kaydedileceği hakkında karar alınacağını açıkladı.

Merkel, Federal Meclis Genel Kurulu’nda 2021 bütçesinin görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada, AB liderler zirvesinde Türkiye ile ilişkilerin ele alınacağını hatırlattı ve “Ne yazık ki dönem başkanlığımızın başında çok yoğun olarak yaptığımız Türkiye ile yoğun bir diyalog sürecine girme önerimiz benim arzu ettiğim ölçüde kabul görmedi. Doğu Akdeniz’deki aktiviteler sürüyor, özellikle Kıbrıs bu nedenle büyük sıkıntılarla karşı karşıya. İşte bu bağlamda nasıl ilerleyeceğimize dair karar almak durumunda kalacağız” dedi.

CONTE: “GERİLİM ÇIKARIMIZA DEĞİL”

Türkiye ile ilişkileri ve göçmen akınına açık olması nedeniyle soruna oldukça duyarlı davranan İtalya’dan ise “tansiyonu yükseltmeme” çağrısı geldi.

İtalya Başbakanı Giuseppe Conte bugün parlamentoya, 10-11 Aralık tarihli Avrupa Konseyi toplantısıyla ilgili bilgi verdi. Conte, Temsilciler Meclisi’nde yaptığı konuşmada AB ile Türkiye arasında Doğu Akdeniz’deki gelişmeler nedeniyle yaşanan gerilime de değindi.

Zirvede “büyük önem arz eden birçok konunun” görüşüleceğini belirten Conte, “Bunların başında da Türkiye konusu geliyor” dedi ve şöyle devam etti: “Ankara ile ilişkileri ve gelecekle ilgili perspektifleri değerlendireceğiz. Her şeyden önce Avrupa Birliği’nin tek sesle, birlik içinde, destekleyici ve inandırıcı biçimde konuşması gerekiyor. Ankara’ya vereceğimiz sinyaller net olmalı, tansiyonu yükseltecek dinamikleri tetiklememeli, bunu istemiyoruz.”

Conte, “Pozitif gündemi teşvik etmek için fırsat penceresi açık tutulmalı. Gerilimi körüklemek Avrupa’nın çıkarına değil, üstelik NATO müttefiki olan bir ülkeye karşı” dedi.

KOMİSYON SERTLİK YANLISI

Bu arada, konuyla ilgili Euronews Türkçe’ye konuşan üst düzey bir Komisyon yetkilisi, Erdoğan’ın açıklamalarının günün gereksinime göre oluşan bir retorikten ibaret olduğunu ve hiçbir üye ülkeyi ikna etmediğini, kimsenin bu söylemleri ciddiye almadığını belirtti ve şöyle konuştu:

“Türkiye’nin son yıllarda attığı adımların hemen hepsi AB’nin değerlerine ve çıkarlarına ters. Sayın Erdoğan’ın söylediklerini ciddiye alan, güvenilir veya kayda değer bulan hiç kimse yok artık burada. En yapıcı yaklaşmak isteyenler bile suratlarına tokat yediklerini gördüler”

Komisyon yetkilisi, sadece Macaristan’ın ideolojik sebeplerle Türkiye’ye bir ölçüde sempati duyduğunu ve zirvede Türkiye’ye destek olabileceğini belirtirken, benzer şekilde AB değerleri ile örtüşme sorunu yaşayan Polonya’nın Türkiye konusunda Macar hükumeti gibi ideolojik bir sempatisinin bulunmadığı sadece başka konularda kendi menfaatleri gereği Türkiye’ye olası yaptırım kararlarını bloke edebileceğini kaydetti. Yetkili sözlerine şöyle devam etti:

“Aylardır tek bir olumlu gelişme dahi yaşanmadı Türkiye konusunda. Ankara ile daha yumuşak, daha toleranslı bir ilişki isteyenler, bunun için olumlu angajmanlara girmenin, pozitif stimülasyonlar yaratmanın daha akılcı olduğunu düşünenler bile karşılık olarak sadece suratlarına tokat yediklerini gördüler. Avrupa’da artık soru şu: Erdoğan’ın bu tutumda daha ne kadar ileri gitmesine müsaade edilecek?”

Akdeniz’deki Irini Operasyonu’nu örnek veren yetkili, Libya’ya gönderilen silahlar konusunda Erdoğan’ın aslında AB’nin limitlerini ve sabrını sınadığını ileri sürerek AB’nin de ona limitin ne olduğunu göstermek durumunda olacağını düşündüğünü söyledi.

İLGİLİ HABERLER

Bizi takip edin

3,234TakipçilerTakip Et
5,673TakipçilerTakip Et

SON HABERLER